Saçlarda “NO POO” Akımı

nopoo

Uygulayanların bir kısmı bu yöntemin saçlar için bir mucize olduğunu, bir kısmı ise tam tersini düşünüyor… Amaç doğaya daha az atık bırakmak, vücuda kimyasal madde girişini azaltmak… “No poo” akımından bahsediyoruz. “No shampoo”nun kısaltması “no poo”, “şampuan yok” anlamına geliyor. Yalnızca şampuanı değil, her türlü saç bakım ürününü de günlük rutinden çıkarmak amaçlanıyor, yani aslında bir nevi sadeleşme hareketi olduğunu da söyleyebiliriz… Akım, Modernizmin temel söylemlerinden biri olan ve gereksiz yüklerden kurtulmak ana fikrini taşıyan “Az çoktur”u aklımıza getiriyor. Şampuan yok, saç kremi yok, dolayısı ile kimyasal ve atık da yok…

No poo nedir?

“No poo”, Amerika’da doğmuş bir akım… İnsanların saçlarını şampuanlarla yıkamaları için tıbbi bir neden olmadığını ve yıkamanın aslında toplumsal bir dayatma olduğu görüşünü savunan “no poo”cular, aşamalı olarak şampuanı ve saç bakım ürünlerini hayatlarından tamamen çıkarmışlar. 

İlk sentetik şampuanlar 1930’larda piyasaya sürülmüş, her gün şampuanlama ise 1970’ler ve 1980’lerde genel bir alışkanlık haline gelmiş. Bu alışkanlığın yaratılmasında, sık saç yıkamanın sağlıklı olduğuna ikna eden reklamların payı büyük. Çoğu insan, her gün şampuan kullanmanın hayati önem taşıdığını ve onsuz kendilerini kötü hissedeceklerini düşünüyor. Şampuanlamanın amacı; kafa derisinde oluşan doğal yağ tabakası sebumu saçtan uzaklaştırmak ve anında güzel bir görünüm kazanmak… Yağ bezleri, yıkama sonucu kuruma gerçekleştiğinde ekstra sebum salgılaması için tetikleniyor. Aşırı yıkama sonucunda, saçın doğal koruyucu tabakası kayboluyor ve yağ bezleri kaybedileni yerine koymak için daha çok çalışıyor. Bu, genellikle aşırı sebum üretimine neden oluyor ve saç adeta bir “yağ topuna dönüşüyor, bu da saçı yeniden yıkama ihtiyacı doğurarak bir kısır döngü yaratıyor. Bu akımı savunanlar, saç derisinin kendi kendini temizleme özelliği olduğunu savunuyorlar.

No poo ile bu kısır döngüyü kırmak mümkün. Süreç biraz sabır istiyor. Saçlar başlangıçta biraz yağlı görülebiliyor, bu da özellikle çalışan insanlar için cesaret kırıcı olabiliyor. Saçların şampuansızlığa alışıp yağ bezlerinin yeniden dengeye gelmesi; saç tipine, daha önce ne sıklıkta ve hangi ürünlerin kullanıldığına bağlı olarak 2 ila 6 hafta sürebiliyor. 

No poo’cuların şampuanlardan kaçınmalarının ana nedenlerinden biri; içlerinde bulunan sülfat, paraben ve silikon gibi saça zarar veren kimyasallardan uzak durmak, sulara karışmasını önlemek ve doğayı daha fazla ambalaj atığına maruz bırakmamak… Tabii saç bakım ürünlerinin getirdiği ekonomik yükü de bu nedenlere ilave edebiliriz…

Şampuan yerine karbonat ve sirke

No poo’da hedef, saçları yıkamak için sadece su kullanmak… Başlangıçta bu çok mümkün olmuyor. Bu nedenle karbonat ve elma sirkesi ile yıkayarak günlük şampuanlamaya bağımlı olmadan temiz saç elde edilebiliyor. 1 yemek kaşığı karbonat 1 bardak suda eritilerek saça yayılıyor ve nazikçe masaj yaparak temizlik gerçekleştiriliyor. İyice duruladıktan sonra yine 1 bardak suya karıştırılmış 1 yemek kaşığı elma sirkesi saça uygulanıp durulanıyor. Ayrıca bal ve hindistancevizi yağı gibi çeşitli doğal maddeler de saçı nemlendirmek ve yumuşatmak için kullanılabiliyor. 

Her birinden ne kadar kullanılacağı kişiden kişiye değişiyor, ayrıca süreç ilerledikçe saç derisindeki yağ salgısı dengeleneceğinden karbonat miktarı 1 çay kaşığına kadar düşürülebiliyor. Karbonat temizleyici; sirke ise yumuşatıcı ve şekillendirici olarak görev yapıyor. Tabii saçın cinsi ve yapısı da önemli… Kuru saçlarda sirke miktarını, yağlı saçlarda ise karbonat miktarını artırmak öneriliyor. Bu arada çok fazla karbonat kullanmak saça zarar verebiliyor, kepeklenme oluşabiliyor, saç telleri kuruyup hasar görebiliyor. Saç derisinin pH seviyesini dengelemek için bazik karbonatın ardından mutlaka sirke ile durulama öneriliyor…

Saçın doğal sebum dengesini korumak ve yağı kuruyan saç tellerine yayarak nemlendirmek için günlük olarak kuru fırçalama da öneriliyor. Bunun için kıl fırçalar ideal… Saçı taradıktan sonra diplere birkaç dakika masaj yaparak sebum üretimi uyarılıyor ve ardından fırça kullanılarak kökten uca doğru saç fırçalanıyor. İşlemden sonra fırçayı ılık su ve sabunla temizlemek gerekiyor. 

No poo denemeleri en fazla kıvırcık ve kalın telli saçlarda başarı ile sonuçlanıyor. Oluşan sebum, buklelerin kontrol atına alınmasına ve daha az elektriklenmesine yardımcı oluyor.

Farklı alternatifler

No poo’cular deneyim kazandıkça saç temizliği için farklı alternatifler de bulmuşlar; bunlar arasında yumurta, bentonit kili ve çavdar ununu sayabiliriz. Yumurta, çok fazla protein içerdiğinden özellikle ince saç tellerini kalınlaştırıp güçlendiriyor. Ayda 1-2 kez bu şekilde yıkayarak bakım yapılabiliyor. Kullanıcılar, yumurtanın mutlaka soğuk su ile durulanması gerektiğini önemle vurguluyorlar. Bentonit kili, özellikle yağlı saçlar için öneriliyor. Kil, bir sıvı ile karıştırıldığında şişiyor ve adeta bir sünger oluşturarak saç ve saç derisinden ağır metalleri ve toksinleri çekiyor. Kilde doğal olarak bulunan mineraller toksinlerle yer değiştiriyor, bu özelliği ile derinlemesine temizleyici olarak kullanılabiliyor.  

Bunların yanında bazı no poo’cuların kefir ve kombucha kullandıklarını da görüyoruz. Her ikisi de asidik pH’a sahip ve probiyotik açıdan zengin, bu da kafa derisi için oldukça besleyici bir ortam yaratıyor. Kefir, masaj yapılarak saça iyice yayılıyor, 20 dakika beklettikten sonra durulanıyor. Kombucha ise elma sirkesi yerine kullanılabiliyor. 

Yıllardır şampuan kullanan bir insanın saçında birikmiş çok fazla toksin olabileceğinden arınmanın tamamen gerçekleşebilmesi çoğunlukla 6 ayı bulabiliyor. 

Fayda-zarar dengesi

No poo süreci kişiye göre şekilleniyor, dolayısı ile fayda ve zarar dengesi de bireysel olarak değişiyor. Saçları kimyasallardan arındırması, bedene yeni toksik madde girişini önlemesi, doğa dostu ve ekonomik olması bu akımı öne taşıyor. Bunun yanında düzenli olarak saçları elma sirkesi ve karbonat ile yıkamak saç derisinin doğal pH dengesini bozabiliyor. Bazı durumlarda temizlik için karbonat ve elma sirkesi yeterli olmayabiliyor ve bu da ilerleyen günlerde saç ve deri problemlerine yol açabiliyor. Özellikle başlangıçta yağlı ve kötü kokan saçlar rahatsızlık verici boyuta ulaşabiliyor. 

Kimyasallardan arınma isteği, her geçen gün farklı arayışlar ile sonuçlanıyor. Bir no poo’cu kadar risk almadan da sağlıklı ve doğa dostu çözümler bulmak mümkün. Çok ekonomik olmasalar da doğal içeriklerle hazırlanmış organik şampuanlar hem sağlıklı hem de pek çoğu doğa dostu ambalajıyla çevreci alternatifler olabiliyorlar. Bunun yanında hem ekonomik olmaları hem de çoğunlukla ambalaj gerektirmemeleri nedeniyle el yapımı, doğal malzemeler kullanılarak geleneksel yöntemlerle üretilmiş saf sabunlar saç ve vücut temizliği için giderek daha fazla tercih ediliyorlar. 

Her daim hem kendimize hem de doğaya karşı “sevgi dolu” ve “hassas” olabilmek dileği ile… 

El yapımı sabunlarımız tamamen doğal içeriğe sahip… Sabunlarımızda zeytinyağını çok yüksek oranda kullanıyoruz. Keçi sütlü, kombuchalı ve bentonit killi sabunlarımızı saçlarınız için de güvenle kullanabilirsiniz…

Kaynaklar:

thenopoomethod.com

nopoo.org

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir