Bu Yağlar Her Evde Bulunmalı!

aromaterapi uçucu yağları

Bitki esaslı doğal ürünlerin kozmetik ve tıp alanında kullanımı, neredeyse insanlık tarihi kadar eskilere dayanıyor. Aromatik ve tıbbi bitkiler ve bunlardan elde edilen doğal ürünler, sağlık faydaları nedeniyle hem ilaç hem de kozmetik sektöründe kendine geniş yer buluyor. 

Özellikle “tıbbi” olarak nitelendirilen bitkiler, yüksek konsantrasyonlarda biyo-besinler ve fitokimyasallar içeriyorlar. Bu fitokimyasalların; kendilerini koruma amacıyla bitkilerde mevcut oldukları tespit edilmiş. Bu maddelerin, bitkilere gelebilecek zarar ve hastalıklara karşı koruyucu olmalarının yanında bitkinin tat, aroma ve rengine de katkı sağladıkları da biliniyor. Aromatik bitkilerin tıbbi faydaları, genellikle uçucu yağların varlığından ileri geliyor. 

Uçucu yağlar; kök, meyve, odun, ot, kabuk, ince dallar, yapraklar, tohumlar, tomurcuklar, kabuklar, çiçekler olmak üzere bitkilerin farklı bölümlerinden üretilen yüksek konsantrasyonlu sıvılar olarak tanımlanıyorlar. Bu yağlar, güçlü kokulara sahip olmaları ile biliniyor, açıkta bırakıldıklarında oda sıcaklığında bile buharlaşabiliyorlar.

Uçucu yağların kullanımı, güçlü birer koku kaynağı olmaları nedeniyle genellikle parfümler, kozmetikler ve gıda tatlandırıcıları ile ilişkilendiriliyor. Ayrıca antimikrobiyal özelliklere sahip olmaları nedeniyle kozmetikte doğal koruyucu olarak da kullanılabiliyorlar. Bunun yanında yapılan araştırmalar, çeşitli hastalıklardan korunma ile hastalıkların yönetimi ve tedavisinde uçucu yağların ve bunları oluşturan kimyasal bileşenlerin muazzam potansiyelini gösteriyor…

Mavili Kapı olarak işimizin bir parçası da uçucu yağlar… Bitkilere olan merakımız, yaptığımız araştırmalar sayesinde her geçen gün daha da artıyor ve bizleri heyecanlandırıyor. Doğa o kadar çok mucize sunuyor ki bize de bunları en iyi şekilde değerlendirmek ve insanlığın hizmetine sunmak düşüyor.

Bu yazımızda, evde bulunması isabetli olacak, “joker” diyebileceğimiz uçucu yağları sizler için derledik…

Biberiye yağı:

İçinde bulundurduğu “sineyol” etken maddesiyle üst solunum yollarını rahatlatıcı bir etkiye sahip olan biberiye yağı, astım gibi rahatsızlıklarda nefes almayı kolaylaştırıyor. Ayrıca, antioksidan ve antimikrobiyal özellikleri sayesinde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine de yardımcı oluyor. Biberiye yağı aynı zamanda odaklanmayı da sağlıyor. Bir araştırmada, biberiye yağının görsel ve sayısal hafıza üzerindeki etkisine bakılmış.  53 ortaokul öğrencisi üzerinde yapılan çalışmada iki gruba ayrılan katılımcılardan bir gruba biberiye yağı koklatılmış. Bu gruptakilerin kısa süreli belleklerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuş. Biberiye yağının hem görsel hafızayı hem de sayıların ezberlenmesini önemli ölçüde etkilediği görülmüş. 

Özellikle sınava hazırlanan çocuklarınız varsa biberiye yağı onların odaklanmalarını kolaylaştırabilir. Biberiye yağını bir difüzör ile bulunduğunuz ortama verebilir ya da birkaç damlasını Hindistan cevizi yağı ile karıştırarak boyun bölgenize uygulayabilirsiniz.

Çay ağacı yağı:

Avustralya’ya özgü çay ağacı bitkisinden elde edilen bu aromatik yağ, sivilce, uçuk gibi cilt problemleri için oldukça faydalı… Antimikrobiyal özelliği ile solunum yolu hastalıklarının tedavisine de yardımcı olduğu biliniyor. Solunum yolunu açıcı etkisi ile burun tıkanıklığını gideriyor ve nefes almayı kolaylaştırıyor. Antifungal özelliğe de sahip bu yağ, mantar kaynaklı rahatsızlıklarda kullanılabiliyor. 

Oldukça etkili olan çay ağacı yağını cilt üzerine uygularken mutlaka taşıyıcı bir yağ kullanarak seyreltmelisiniz. Difüzör yardımıyla ortama dağıtabilir ya da şişeden koklayarak nefes açıcı etkisinden yararlanabilirsiniz. Saç problemlerinde birkaç damla yağı şampuana karıştırarak uygulayabilirsiniz. Yağın içilmesinin uygun olmadığını da önemle belirtmek isteriz.

Karanfil uçucu yağı:

Karanfil yağı, güçlü bir mikrop öldürücü ve ağrı kesici özelliğe sahip… Yağın bu özelliği, içerdiği “eugenol”den geliyor.

Karanfil uçucu yağına, özellikle diş ağrılarında ağrı kesici özelliği nedeniyle başvuruluyor. Benzer şekilde diş ağrılarında karanfil çiğnemek, içindeki ağrı kesici aktif maddenin açığa çıkmasını sağlayarak etkili oluyor. 

Lavanta uçucu yağı:

Harika bir kokuya sahip lavanta yağı, mükemmel rahatlatıcı özelliği ile biliniyor. Bitkinin stres ve kaygı düzeyleri üzerindeki etkilerini gösteren birkaç çalışma da var. 2019’da yapılan bir araştırma, lavanta yağını solumanın kaygıyı azalttığını, cerrahi işlemler ve anestezi uygulanan hastalar için potansiyel bir yatıştırıcı olarak kabul edilebileceğini açıkladı. 2012’de yayımlanan bir başka çalışma ise yüksek riskli doğum yaşayan 28 kadın üzerinde yapılmış. 4 hafta boyunca evlerinde ortama lavanta yağı dağıtılarak aromaterapi planlanmış. 4 hafta sonunda doğum sonrası depresyonda ve anksiyete bozukluğunda önemli bir azalma olduğu kaydedilmiş. Stresi azaltmak ve daha iyi bir uyku için bir difüzör ile lavanta yağını bulunduğunuz ortama dağıtabilir ya da yastığınıza veya ensenize, şakaklarınıza az miktarda yağ uygulayabilirsiniz. 

Özellikle uyku problemi ve baş ağrısında etkili olan bu yağın bir başka özelliği de antimikrobiyal özelliğe sahip olması… Lavanta uçucu yağı yanıklar, kesikler için iyileştirici ve mikrop öldürücü olarak kullanılıyor. Araştırmalar yanıkların, kesiklerin, sıyrıkların ve yaraların iyileşmesini hızlandırdığını gösteriyor ve bunun büyük bir kısmı antimikrobiyal bileşikler sayesinde oluyor.

Limon uçucu yağı:

Limon yağı, içerdiği “limonene” sayesinde bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkilere sahip… Antibakteriyel, antioksidan ve antienflamatuar özellikleriyle mikroplara karşı bir savunma kalkanı oluşturuyor. Limon uçucu yağının sağlık yararları bilimsel olarak kanıtlanmış. Vücuttaki toksinleri temizleme yeteneği ile biliniyor ve lenfatik drenajı uyarmak, enerjiyi canlandırmak, cildi arındırmak ve bakteri ve mantarlarla savaşmak için yaygın olarak kullanılıyor. Mide bulantısına da iyi geldiği biliniyor.

Limon yağını bir bardak suya 1-2 damla karıştırarak içebilir, difüzörle dağıtarak enerji verici etkisinden faydalanabilirsiniz.

Okaliptüs uçucu yağı:

Okaliptüs uçucu yağı,  içinde bulunan “sineyol” maddesi nedeniyle güçlü antimikrobiyal özelliğe sahip ve nefes açıcı özelliği ile solunum yolu rahatsızlıklarında en fazla başvurulan aromatik yağlardan biri… 1-2 damla okaliptüs yağını kaynar suya damlatarak yapılan buğu banyosunun nefes almayı kolaylaştırdığı biliniyor. Öksürük için Hindistan cevizi yağı ile seyrelttiğiniz okalipüs yağını göğüs ve sırt bölgenize uygulayabilirsiniz. Bebeklere uygulanmaması gerektiğini önemle belirtmek istiyoruz.

İngiliz nanesi uçucu yağı:

Nane, hemen herkesin evinde kullandığı bir bitki… Özellikle mide rahatsızlıklarına bire bir geldiği biliniyor. Nane yağı da aynı şekilde mide ve bağırsak sorunlarına karşı kullanılıyor. Sindirim sorunlarını rahatlatıyor. Antiviral ve antibakteriyel özelliğinden dolayı öksürük ve boğaz ağrısı gibi solunum yolu rahatsızlıklarında rahatlatıcı etkiye sahip. Mentolden dolayı soğutucu etkisi olan nane yağı, sinüslerin açılmasını sağlıyor, nefes almayı kolaylaştırıyor.

Nane yağını direkt cilde uygulamak alerjik etki yaratabileceğinden Hindistan cevizi yağı ile karıştırarak kullanmanızı öneriyoruz. Göz çevresine uygulamaktan da kaçınmalısınız.

Kekik yağı:

Kekik yağı, antviral etkisi ile soğuk algınlığına karşı en güçlü silahlardan biri… Kekik, içeriğindeki timol ve karvakrol gibi aktif bileşenler sayesinde doğal mikrop öldürücü, antibiyotik ve mantar önleyici özellikleri ile geniş kullanım alanına sahip…

Kekik yağını difüzör yardımıyla dağıtarak ortamın havasını temizleyebilirsiniz. Az miktarda Hindistan cevizi yağı ile seyrelttiğiniz 1-2 damla kekik yağını göğsünüze ve sırtınıza uygulayarak soğuk algınlığı ve öksürükte kullanabilirsiniz. Mide ve tansiyon problemi yok ise 1 bardak suya 1-2 damla karıştırılarak tüketilmesi de mümkün…

Uçucu yağların, aktif maddeleri oldukça yoğun bir şekilde içerdiklerini belirtmiştik. Özellikle hamileler, bebek ve çocuklar, kronik rahatsızlıkları olanlarda kullanımlarının sınırlı olduğunu ve kullanmadan önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerektiğini de tekrar vurgulayalım. Ciltte oluşabilecek alerjik reaksiyonlara karşı önce ufak bir bölgede test etmek ve çoğunlukla da taşıyıcı bir yağ ile seyreltilerek kullanmak daha iyi sonuç veriyor. Aromatik yağların yüzde 100 saf ve kaliteli olmasına özen göstermek de bir başka önemli konu… 

Uçucu yağlar tazeyken açık renklerde olup bekledikçe ısı, ışık veya havaya maruz kalarak kolayca oksidasyona uğruyor ve bu da yağlarda renk koyulaşmasına neden oluyor. Bu nedenle, uçucu yağların serin ve karanlık bir yerde ve en uygun şekilde amber cam kaplarda saklanması gerekiyor. 

Aromaterapi serimizde yer alan tamamen saf ve doğal uçucu yağları, biz de ürünlerimizde hem koruyucu hem de koku verici olarak kullanıyoruz. Böylece hem mikrobiyal bozulmayı doğal yollarla önlüyor hem de ürünlerimize, kendine has hafif ve ferahlatıcı kokularını kazandırıyoruz. 

Kaynaklar

womenshealthmag.com

healthline.com 

Nazife Begüm Karan, Influence of lavender oil inhalation on vital signs and anxiety: A randomized clinical trial, Physiol Behav, 2019 Nov 1;211:112676.

Pam ConradCindy Adams, The effects of clinical aromatherapy for anxiety and depression in the high risk postpartum woman – a pilot study, Complement Ther Clin Pract.2012 Aug;18(3):164-8.

O.V. Filiptsova, L.V. Gazzavi,Rogozina, I.A. Timoshyna, O.I. Naboka, Ye.V. Dyomina, A.V.Ochkur, The essential oil of rosemary and its effect on the human image and numerical short-term memory, Egyptian Journal of Basic and Applied Sciences, Volume 4, Issue 2, June 2017, Pages 107-111.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir