Parfüm Deyip Geçmeyin…

Parfüm Deyip Geçmeyin...

Güzel bir kokuya kim hayır diyebilir ki… Kimi zaman ter kokusunu maskelemek, kimi zaman bir ürüne çekicilik kazandırmak için kullanılan parfüm, eski çağlardan bu yana hayatımızda yer alıyor… Latince “tümüyle uçucu” anlamına gelen “per fumum” sözcüğünden türemiş olan parfüm, geçmişte ağaç kabuklarından, doğal yağlardan, bitkilerden hazırlanıyordu.

Parfümün amacı güzel kokmak… Bedenin güzel kokması, bunun ötesinde kullanılan parfümün kişi ile özdeşleşmesi, adeta bir imza haline gelmesi gibi daha üst bir psikolojik boyutu da var. Aynı şey bir ürün için de geçerli. Bazı ürünleri kokularıyla özdeşleştiriyor ve hatta direkt tanıyabiliyoruz. Dolayısı ile parfümler, kozmetik ürünlerinden temizlik maddelerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip…

Geçmişte doğadan tedarik edilen malzemelerden elde edilen parfüm, günümüzde içerik olarak çok da masum değil… Koku karışımı düzinelerce, hatta yüzlerce farklı kimyasaldan oluşabiliyor ve formülasyonun “ticari sır” kabul edilmesi nedeniyle bu maddelerin içerikler kısmında belirtilmesi de gerekmiyor. 

Parfüm üretiminde yaklaşık olarak 4000 farklı kimyasal kullanılabiliyor. Bu maddeler; kozmetik, kişisel bakım ve temizlik ürünlerinin içerik listelerinde, tek bir kelime ile “parfüm” olarak geçiyor. Bir parfümde 50 ila 300 farklı kimyasal yer alabiliyor. Yani gül kokusu olarak duyduğumuz şey aslında onlarca hatta yüzlerce kimyasal bileşenin karışımı ile hazırlanmış olabilir…

Kâr amacı gütmeyen, “güvenli kozmetik” kavramını toplumun her kesimine duyurmayı hedefleyen Amerikalı sivil toplum kuruluşu EWG (Environmental Working Group / Çevre Çalışma Grubu), birçok parfüm, kolonya ve vücut spreyinin aslında eser miktarda doğal özler içerdiğini bildiriyor. Bunun yanında, bazıları petrolden elde edilen bir düzine veya daha fazla, potansiyel olarak tehlikeli sentetik kimyasal içerdiğini de ilave ediyor. Yani parfüm başlığı altında hormon bozucu ve alerjik reaksiyonlarla ilişkili kimyasallar ve kişisel bakım ürünlerinde güvenlik açısından değerlendirilmemiş birçok madde yer alıyor. Bunların arasında sperm hasarına yol açan “dietil ftalat”, insan yağ dokusunda ve anne sütünde biriken “misk ketonu” da bulunuyor.

EWG’nin yapmış olduğu bir araştırma için 17 popüler parfümlü ürün incelenmiş. Testler, bu 17 üründe 38 adet “gizli” kimyasalın bulunduğunu ve ürün başına ortalama 14 kimyasal olduğunu ortaya koyuyor. Daha yakından bakıldığında ise baş ağrısı, hırıltı veya astım gibi alerjik reaksiyonlarla bağlantılı ortalama 10 kimyasal bulunmuş. Araştırmacılar benzil benzoat, dietil ftalat ve tonalid gibi potansiyel olarak hormon bozucu olarak tanımladıkları 12 farklı kimyasala da rastlamışlar…

Breast Cancer Prevention Partners’ın 2018 yılında yapmış olduğu kişisel bakım ve temizlik markaları araştırmasına göre, 140 ürün üzerinde tespit edilen toksik kimyasalların dörtte üçü kokulardan geliyor. Tanımlanan kimyasalların, kanser de dahil olmak üzere kronik sağlık sorunlarıyla bağlantılı bulunmuş…

Bu zararlı kimyasalların şampuanlar, saç kremleri, ter önleyiciler ve tıraş ürünleri gibi kişisel bakım ürünlerinin %95’inden fazlasında bulunması, insan sağlığına yönelik potansiyel tehlikenin büyüklüğünü daha da ileri bir boyuta taşıyor. Amerika’da yapılan bir ankete katılan kişilerin %34’ünden fazlası, kokulu ürünlere maruz kaldıklarında migren, baş ağrıları ve solunum güçlükleri gibi sağlık sorunları ile karşılaştıklarını bildirmişler…

Özetle parfüm deyip geçmemek gerek… Parfüm, kokusu ve uyandırdığı hislerle her daim cazibesini korusa da, sağlığımız için bazı hususlara dikkat etmek gerekiyor.  Parfüm içeren bir ürün satın almadan önce, özellikle tenle temas ediyor ise markanın “parfüm” teriminin arkasına toksik kimyasallar saklamadığından emin olmak, bunun için de firmanın güvenilirliğinden şüphe duymamak gerekiyor. En iyisi de doğal yağlar ve bitkiler kullanılarak hazırlanmış olanları tercih etmek… Kaynağını kimyasal maddelere değil de doğal malzemelere dayandıran parfümler hem kalıcılığı hem de masumiyeti ile her zaman daha fazla getiriye sahip olacaklardır…

Geçtiğimiz aylarda ürünlerimiz arasına 2 katı parfüm de ekledik: Datça ve Güneş… Tamamen doğal malzemelerden oluşan katı parfümlerimiz karakteristik ve akılda kalıcı kokuları ile öne çıkıyor. Son derece kalıcı olmaları ve az miktarda kullanılmaları da onların uzun süre kullanılabilmelerini sağlıyor. 

Kaynaklar

scientificamerican.com 

webmd.com

ewg.org

bcpp.org

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir