El Bakımı

El bakımı

Bedenimizde en fazla ellerimizi kullanıyoruz. Günlük işlerimizi yaparken, hobilerimizle uğraşırken, çalışırken, hatta sosyal medyada gezinirken bile kısacası hemen her şey için ellerimizden yardım alıyoruz. Bunun üzerine, dış ortamla çok fazla temas etmesi ellerin daha da çabuk yıpranmasına neden oluyor…

Yükümüzü bu kadar fazla çeken ellerimiz, elbette ki iyi bir bakımı da hak ediyor olmalı… Özellikle soğuk havalarda kuruyan, çatlayan ellerimize iyi davranmanın tam zamanı…

Ellerimiz neden yıpranır? 

Soğuk, sıcak, su, güneş, rüzgar, kimyasal maddeler… Ellerimiz direkt temasa açık olduğundan dış faktörlerden kolayca etkilenebiliyor.

Pandemi sürecinin olumsuzluklarından ellerimiz de nasibini aldı… Hijyen nedeniyle sıkça yıkamak ellerin aşırı kurumasına yol açıp cilt bariyerini zedelediğinden, egzamaya açık ve duyarlı hale getirebiliyor. Bazı sabunlar cildi kurutuyor ve avuç içlerinin kızarmasına ya da hassaslaşmasına neden olabiliyor. Kullanılan dezenfektanlar da ellerin kurumasına, egzama gibi cilt problemlerine yol açabiliyor.

Yüz ve boyun ile birlikte ellerimiz de güneşten gelen zararlı UV ışınlarına en fazla maruz kalan yerlerden biri olarak yıpranmaya açık bir hale geliyor. Hava koşulları da ellerde birtakım hasarlar yaratabiliyor. Soğuk, kuru hava –özellikle kış mevsiminde– elleri kurutabiliyor. Bu aylarda cilt bakımı daha çok önem kazanıyor çünkü havada daha düşük nem bulunuyor. Bu da elleri kuruluğa karşı savunmasız hale getirebiliyor…

Ellerin yıpranmasına yol açan önemli bir faktör de temizlik maddelerinin uzun süreli kullanımı… Deterjanlar, çamaşır suları gibi kimyasallarla dolu temizlik maddeleri ellerin kurumasına, çatlamasına neden oluyor.

Elbette ki alışkanlıklarımız ve günlük aktivitelerimiz de ellerin yıpranmasında etkili… Beslenme alışkanlıklarımız, uyku, alkol, sigara kullanımı, kilo kaybı veya alımı ve stres düzeyi gibi faktörler cildimizin, dolayısı ile ellerimizin daha çabuk yıpranmasına neden olabiliyor.

Sabun ve el temizliği

Sabun kullanmanın önemi, pandemi döneminde daha da öne çıktı… Sabun; virüs, bakteri gibi mikroorganizmaların lipid zarlarını yok ettiği için ellerin sıkça yıkanması öneriliyor. Ne yazık ki cilt bariyerimiz de aşırı yıkamadan tahrip olan lipidlerden, seramidlerden oluşuyor. Bu nedenle ellerimizi yıkarken kurutmayan, doğal yağ bazlı (zeytinyağı, defne yağı gibi) sabunların tercih edilmesi ciltteki nemin korunmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca aşırı soğuk ve sıcak sudan da kaçınmak gerekiyor. 

Nem, nem, nem…

Düzenli nemlendirme de cildin pürüzsüz ve nemli kalmasına destek oluyor. Nem, ellerdeki gözle görülür yaşlanma belirtilerini azaltmaya yardımcı oluyor. Pek çok sabun ve el dezenfektanı, cildin koruyucu bariyerini bozabiliyor. Bu nedenle ellerin mutlaka bir krem veya losyonla nemlendirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde kuruluk, kaşıntılı kırmızı bir görünüm veya çatlama oluşabiliyor. Özellikle yatmadan önce yağlı bir el kremi sürüp ardından pamuklu bir eldiven, yoksa bir çorap giyerek daha fazla nemi ellere hapsetmek mümkün… Özellikle Hindistan cevizi yağı ve shea yağının nemlendirme etkisi oldukça yüksek, dolayısı ile yağ bazlı doğal bir el kremi yoğun nem için oldukça uygun olacaktır. 

Daha pürüzsüz eller için peeling

El Bakımı Nasıl Olmalı?

Yüz ve vücut için haftalık olarak uygulanan peeling işlemi eller için de yapılabilir. Peeling, ölü hücreleri cilt yüzeyinden uzaklaştıracaktır. Cildimizin dış tabakasında ortalama 30 günde bir ölü hücreler oluşuyor ve haftada bir veya iki kez peeling yapmak cildinizin bu ölü tabakadan kurtulmasına yardımcı oluyor. Aynı zamanda cilt bakım ürünlerinin, cildin alt tabakalarına daha iyi ulaşmasını sağlayabiliyor. Bunun için doğal malzemelerden de faydalanabilirsiniz. Biraz kahve telvesi ve bir miktar Hindistan cevizi yağını karıştırarak doğal bir peeling yapabilir, ellerinizi bu karışımla ovabilirsiniz. Çok tahriş olmuş ellere peeling önerilmiyor.

Güneşle dost olmak

UV ışınları, yaşlanmayla ilişkili cilt değişikliklerinin %80’inden sorumlu… Güneşe çıkarken, yüzümüze güneş losyonu sürüyoruz fakat eller genellikle ihmal ediliyor. Aslında ellerimiz vücudumuzun güneşe en çok maruz kalan yerlerinden biri… Bu nedenle güneşe çıkmadan önce ellere de güneş losyonu sürmek, UV nedeniyle yıpranmanın önüne geçmek için ufak ama önemli bir detay… 

Fiziksel koruma

Temizlik malzemeleriyle uzun süreli teması önlemek için bulaşık, çamaşır veya diğer ev işlerini yaparken eldiven kullanmak gerekiyor. Kışın dışarı çıkarken de eldiven giymek ellerin kurumasını önlüyor.

Maniküre dikkat

Manikür, ellerin güzel görünmesi için harika bir işlem fakat tırnak etlerinin sürekli kesilmesi bir süre sonra onların daha sert veya pürüzlü büyümelerine neden olabiliyor. Bunun yerine, bir tırnak bakım yağı ya da el kremi kullanarak ve ara sıra geri iterek kütikülleri kontrol altına alabilirsiniz.

Bedenimiz tamamıyla özenli bir bakımı hak ediyor. O nedenle tüm ürünlerimizin ortak noktası doğal ve saf olmaları… Değerli yağlarla, kıymetli hidrosollerle hazırladığımız sabunlarımız, probiyotikli vücut-el bakım losyonumuz ve onarıcı el bakım balmımızın, elleriniz için oldukça faydalı olacağını düşünüyoruz. Ellerinizi dezenfekte ederken kurutmayan Akdeniz doğal kolonyamızı da mutlaka denemelisiniz. Kurutmadan, tahriş etmeden hijyen sağlamak için ürettiğimiz kolonyamızda elbette ki 80 derece etil alkol bulunuyor. Bunun yanında, içeriğindeki bitkisel gliserin, lavanta hidrosolü ve %100 saf uçucu yağlar sayesinde ellerinizi nemli ve bakımlı tutuyor. Mis gibi kokusu da kolonyamızın “iyi”liklerinden biri…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir