Kombucha yıllardır mutfağımızın baş köşesinde yer alıyor. Mavili Kapı olarak sayısız faydaları nedeniyle ailece tüketiyoruz. Özellikle sıcak yaz günlerinde serinletici etkisiyle de bizlere fazlasıyla eşlik ediyor...
/wp:paragraph wp:paragraphKombucha ile ilgili pek çok araştırma var. Bunlardan biri de 2017 yılında CyTA Journal of Food’da yayımlanmış, kapsamlı bir çalışma... Kombuchanın zengin bileşiminden ve faydalarından bahsediliyor. Bu bileşenlerden biri oldukça dikkatimizi çekti ve sizlerle paylaşmak istedik: Glukuronik asit… Kombucha, içinde bulunan glukuronik asit nedeniyle karaciğer fonksiyonlarını destekliyor, bazı hormonların düzenlenmesini sağlıyor, antioksidanların vücut tarafından daha iyi kullanılabilmesine yardımcı oluyor…
/wp:paragraph wp:headingKsenobiyotikler ve karaciğer
/wp:heading wp:paragraph“Yabancı” anlamına gelen Latince “xeno” kelimesinden türetilen ksenobiyotik, besin dışında vücuda alınan kimyasal maddeler olarak tanımlanıyor. Bu kimyasal maddeleri çoğunlukla ağız, deri, solunum yoluyla alıyoruz. İlaçlar, egzoz, pestisitler, katkı maddeleri, kozmetikler; vücudumuzun en sık maruz kaldığı ksenobiyotikler olarak biliniyor.
/wp:paragraph wp:paragraphVücuda giren ksenobiyotiklerin büyük bölümü emildikten sonra karaciğere geliyor ve burada vücuttan uzaklaştırılmak üzere işleme alınıyor. Sonuçta ortaya toksik etkili ürünler de çıkabiliyor ve bunlar da DNA hasarından hormonal bozukluklara kadar vücutta pek çok zararlı etkiye yol açabiliyorlar…
/wp:paragraph wp:paragraphGlukuronik asit, tam da burada devreye giriyor. Karaciğerin bu toksinleri uzaklaştırmasında rol alıyor, toksin molekülleriyle birleşerek bunların organizmadan atılmasını sağlıyor.
/wp:paragraph wp:headingGlukuronik asit ve polifenoller
/wp:heading wp:paragraphÇalışmada, glukuronik asidin başka bir öneminden de bahsediliyor. Glukuronik asit, vücudun polifenollerden daha fazla yararlanmasını sağlıyor. Polifenoller, antioksidan özelliğe sahip ve bu sayede kanserden yaşlanmaya kadar birçok olumsuzluğa karşı bedeni destekliyor. Glukuronik asit, katıldığı bir dizi reaksiyon ile polifenollerin vücutta daha uzun süre kalarak antioksidan aktivitelerini gerçekleştirmelerini sağlıyor, biyoyararlanımını artırıyor.
/wp:paragraph wp:headingGlukuronik asit ve hormonal sistem dengesi
/wp:heading wp:paragraphVücudumuz bir seri hormonal reaksiyon ile olağan aktivitelerini gerçekleştiriyor. Bunlardan östrojenler, androjenler, progestojenler, kolekalsiferol gibi çeşitli steroid hormonları ve D vitamini türevleri, sağlık için oldukça önemli... Bunlar bağışıklık fonksiyonlarını düzenliyor, inflamatuar yanıtı azaltıyor, hücre dışı sıvı hacmini dengeliyorlar. Bu hormonlarda oluşan dengesizlik, sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor. Çalışmada glukuronik asitin, bu hormonların dengesini sağladığından da bahsediliyor: Hormonların çözünürlüğünü artırarak vücut tarafından daha iyi kullanılabilir hale getiriyor. Tam tersi durumda ise aşırı steroid hormonlarının vücuttan uzaklaştırılmasını kolaylaştırıyor.
/wp:paragraph wp:headingGlukuronik asit ve lipid peroksidasyonu
/wp:heading wp:paragraphÇoklu doymamış yağ asitleri, hücre zarlarının temel bileşenleri olduğundan vücut için oldukça önemli... Bu yağ asitleri, vücuda zararlı olan serbest radikaller nedeniyle oksitlenerek peroksidasyon gerçekleşiyor ve bu da damar sertliği, böbrek hasarı ve Parkinson hastalığı gibi rahatsızlıklar için risk faktörü oluşturuyor. Çalışmada kombucha tüketiminin, içindeki glukuronik asit sayesinde, serbest radikalleri etkisiz hale getiren polifenollerin biyoyararlanımını artırdığını ve bu sayede çoklu doymamış yağ asidi oksidasyonunu önlediği belirtiliyor.
/wp:paragraph wp:headingÖnemli bir yapıtaşı
/wp:heading wp:paragraphGlukuronik asit, tüm vücut organlarının hücre dışı matrisini oluşturan parçaların yapıtaşlarından olup birçok vücut fonksiyonu için gerekli… Glukuronik asit, son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz hyaluronik asit ve kondroitin sülfatın yapısında bulunuyor. Hyaluronik asit kayganlaştırıcı ve amortisör görevi görüyor, özellikle gözdeki sıvıda, bağ dokusunda, eklem sıvısında ve kıkırdakta yüksek konsantrasyonlarda bulunuyor. Kondroitin sülfat ise çoğunlukla kemiklerde ve kıkırdakta bulunuyor, kıkırdakta kolajene bağlanarak lifleri güçlü bir ağ yapısında tutuyor; ayrıca eklem problemlerini önlemeye yardımcı oluyor.
/wp:paragraph wp:paragraphÖzetle bu çalışma, kombuchanın yalnızca probiyotik özelliği ile değil, içindeki vitaminler, mineraller ve glukuronik asit gibi faydalı organik asitlerle de insan sağlığına oldukça faydalı olduğunu gösteriyor.
/wp:paragraph wp:quote/wp:quote wp:woocommerce/handpicked-products {"editMode":false,"products":[9623,40962]} / wp:paragraphGeleneksel yöntemlerle 6 farklı çeşitte hazırladığımız kombuchalarımızı 6’lı setler halinde deneyebilir, dilerseniz abonelik sistemiyle daha da avantajlı olarak satın alabilirsiniz…
Kaynak:
/wp:paragraph wp:paragraphJessica Martinez Leal, Lucia Valenzuela Suarez, Rasu Jayabalan, Joselina Huerta Oros, Anayansi Escalante-Aburto. A review on health benefits of kombucha nutritional compounds and metabolites. CyTA Journal of Food, 390-399, Received 14 Aug 2017, Accepted 22 Nov 2017, Published online: 12 Feb 2018.
/wp:paragraph wp:paragraph /wp:paragraph