Besin Seçiminde Mikrobiyomun Etkisi

Besin Seçiminde Mikrobiyomun Etkisi

wp:paragraph

Mikrobiyota: Yiyecek Seçimlerimden Sen Mi Sorumlusun? 

/wp:paragraph wp:paragraph

Beslenme ve bağırsak mikrobiyotası arasında karşılıklı ve güçlü bir etkileşim olduğu bir gerçek... Kişilerin bağırsak mikrobiyal popülasyonundaki farklılıkların, ağırlıklı olarak beslenme alışkanlıkları ile alakalı olabileceği düşünülüyor. Beslenme; mikrobiyal çeşitliliği olduğu kadar vücutta gerçekleşen metabolik olayları da etkiliyor… 

/wp:paragraph wp:paragraph

Ne yediğimiz, uzun vadeli sağlığı belirleyen en etkili çevresel faktörler arasında yer alıyor. Beslenme alışkanlıkları; kardiyovasküler hastalıklardan metabolik sendrom ve kanser gibi birçok hastalık riskini artırıyor ya da azaltabiliyor... Beslenme aynı zamanda, gastrointestinal sistemdeki mikrobiyal topluluğun maruz kaldığı ve günlük olarak değişebilen en önemli çevresel faktörler arasında geliyor. Sağlam ve çeşitli bir bağırsak mikrobiyotasının, insan sağlığının korunması için hayati önem taşıdığı tartışılmaz…

/wp:paragraph wp:paragraph

Şimdiye dek beslenme tarzının bağırsak mikrobiyotasını etkilediği düşünülüyordu. Gerçekten de arada sıkı bir ilişki var… Peki, bağırsak mikrobiyotasının diyet seçimlerini etkilediğini ve konağı yönlendirdiğini biliyor muydunuz? 2017 ve 2022 yılında yapılan iki farklı çalışma tam da bunu savunur nitelikte… Çalışmalara göre, sindirim sistemimizde yer alan mikroplar, hangi besinlere yönelmemiz gerektiğine karar veriyor olabilirler…

/wp:paragraph wp:heading

Beyin mi, bağırsak mı?

/wp:heading wp:paragraph

Yiyecek seçimlerine genellikle duygu durumu, kültür, alışkanlıklar, yaşam koşulları, beslenme ihtiyaçları aracılık ediyor. Bu seçim yalnızca genel sağlığımızı değil, aynı zamanda yaşam süresi ve yaşam kalitemizi, yeteneğimizi hatta zihinsel durumumuzu ve ruh halimizi etkiliyor. 

/wp:paragraph wp:paragraph

Yapılan çalışmalara göre ne yiyeceğimiz konusunda verdiğimiz kararları sadece beynimiz almıyor olabilir... Diyet seçimlerimizi yönlendiren mekanizmalarda, bağırsak mikropları da devreye giriyor.

/wp:paragraph wp:heading

Beslenme tercihleri ve mikrobiyota

/wp:heading wp:paragraph

2017 yılında,  Portekiz’de meyve sinekleri üzerinde bir araştırma yapılmış.  Araştırmacılar, bu çalışmada, iştahın beyinden çok uzakta, bağırsaklarda başlayabileceğini, bağırsak bakterilerinin beyinle adeta "konuştuğunu" ve sineklerin yediği yiyecekleri kontrol ettiğini göstermişler. Sineklere esansiyel amino asitlerden yoksun bir diyet sunmuşlar ve hayvanların, protein açısından zengin yiyeceklere yöneldiklerini görmüşler. Bunun yanında, aynı şekilde beslenen bazı sineklerin ise proteinden zengin yiyecekleri tercih etmediklerini fark etmişler. Sineklerin bağırsaklarını incelemişler ve 5 bakteri türünün varlığını tespit etmişler. Bunlardan ikisinin, artan protein iştahından sorumlu olabileceğini bulmuşlar. Çalışmada, şeker isteğinden sorumlu diğer türleri de belirlemişler. Bilim adamları bu araştırmanın sonucunda, doğru mikrobiyota bileşimi ile meyve sineklerinin olumsuz beslenme durumlarıyla başa çıkabilecekleri sonucuna varmışlar. 

/wp:paragraph wp:paragraph

Bakterilerin beyni ve davranışları etkileyebildiklerini gösteren bu çalışma, altta yatan mekanizmayı tam olarak keşfedemese de, diyetteki değişikliklerin, bakterilerin beyni etkileyen metabolik değişiklikleri tetiklemesine neden olabileceğini gösteriyor... 

/wp:paragraph wp:heading

Besinleri bağırsaktaki mikroplar mı seçiyor?

/wp:heading wp:paragraph

Bahsedeceğimiz ikinci çalışma 2022 yılına ait, oldukça yeni bir çalışma… Burada da, farklı bağırsak mikropları bileşimine sahip hayvanların, farklı türde besinler seçtiği gösteriliyor. Araştırmacılar, bağırsak bakterilerinin, temel amino asitlerin mevcudiyetini etkileyerek gıda seçimlerimizi ve isteklerimizi etkileyebileceğini savunuyorlar.

/wp:paragraph wp:paragraph

Araştırmacılar, farklı doğal diyetlere sahip üç vahşi kemirgen türünden mikroplar toplayarak bunları bağırsak mikrobiyotası olmayan farelere vermişler. Farelerin besin tercihlerinde önemli farklılıklar sergiledikleri görülmüş. 3 farklı gruba ayrılan farelerin, farklı makro besinlerden zengin yiyecekleri seçmeye başladıkları görülmüş. Otçul yabani kemirgenlerden gelen mikrobiyotaya sahip farelerin diğer iki gruptan daha düşük karbonhidrat içeriğine sahip bir diyet tercih ettikleri, etçil ve omnivor (hem et hem de otla beslenenler) kemirgenlerden mikropları olanların ise daha yüksek karbonhidratla beslendikleri görülmüş.

/wp:paragraph wp:paragraph

Bunun yanında, farelerin kanlarında, esansiyel bir amino asit olan triptofan miktarına da bakılmış. Triptofan, bağırsak ve beyin ile iletişim kuran birçok kimyasal haberciden sadece birisi… Serotoninin esansiyel amino asit öncüsü olan triptofanın, diyet seçimini düzenleyen bir sinyal olarak hizmet ettiği biliniyor. Bu amino asitin, farelerin kanlarında değişik miktarlarda bulunduğu, fazla miktarda olanların bağırsaklarında da bu amino asiti üretebilecek daha fazla mikrop olduğunu görmüşler. Bilim adamları, serotoninin diyet seçimini düzenlediğini düşünüyorlar. Bu deney, triptofanın günlük gıda davranışını doğrudan nasıl etkileyebileceğini ortaya çıkarıyor.

/wp:paragraph wp:paragraph

Bu araştırma, bağırsak mikrobiyomunun, belki de esansiyel amino asitlerin oluşumuna aracılık ederek, konakçının besin seçimlerini etkileyebileceğini ve böylece bağırsak mikrobiyotasının konakçının yiyecek arama davranışını etkileyebileceği bir mekanizma ortaya çıkardığını gösteriyor.

/wp:paragraph wp:paragraph

Küçücük bir meyve sineğinden karmaşık insanoğluna kadar her canlı çok özel ve sıra dışı... Doğada muazzam bir akış var ve bu akış denge üzerine kurulu… Bize düşen ise bu dengeyi mümkün olduğunca koruyabilmek ve bedenimize, ruhumuza sahip çıkabilmek… Bağırsaklarımız adeta bir evren ve yeni keşiflerle birlikte bedenimiz üzerindeki etkisi, sağlığımız üzerindeki önemi giderek daha da fazla anlaşılıyor. O halde yerken, içerken iki kere daha düşünmek gerekiyor…

/wp:paragraph wp:quote

Organik çay ile ürettiğimiz kombuchalarımız, lezzetiyle damak, içerdiği bileşenleriyle bağırsak dostu… Probiyotik açısından çok zengin ve antioksidan özelliği ile öne çıkan kombuchalarımızı 2 farklı boy ve 6 farklı çeşidiyle beğeninize sunuyoruz...

Kombucha hakkında detaylı bilgiler için ilgili kategorimizdeki yazıları inceleyebilirsiniz.

/wp:quote wp:woocommerce/handpicked-products {"editMode":false,"products":[9623,40962]} / wp:paragraph

Kaynaklar: 

/wp:paragraph wp:paragraph

Brian K. Trevelline, Kevin D. Kohl, The gut microbiome influences host diet selection behavior, Edited by John Speakman, Chinese Academy of Sciences, Chaoyang District, China; received September 23, 2021; accepted February 15, 2022, April 19, 2022, 119 (17) e2117537119.

/wp:paragraph wp:paragraph

Leitão-Gonçalves R, Carvalho-Santos Z, Francisco AP et al. Commensal bacteria and essential amino acids control food choice behavior and reproductionPLoS Biology 2017 doi.org/10.1371/journal.pbio.2000862

/wp:paragraph