20170721_182905

Bizim Hikayemiz

wp:paragraph

Pek çok yönüyle alışılmış ve fakat pek çok yönüyle de bize özel bir hikaye, Mavili Kapı'nın oluşma hikayesi.

/wp:paragraph wp:paragraph

'Hadi tanışalım' yazısında okuduğunuz gibi, 'biz' derken kocaman bir aileyi kastediyorum. Bu blogda 'biz' diliyle göreceksiniz yazıları çoğunlukla. Ama bu yazıyı ben (Senem) yazıyorum, bizim adımıza, hepimizin adına...

/wp:paragraph wp:paragraph

Annem ve babam, biz (ben ve erkek kardeşim) kendimizi bildik bileli televizyon sektöründe çalışıyorlar. Annem TRT'nin ilk yönetmenlerinden, İÜ Radyo Televizyon bölümünde hocalık yapmış bir televizyoncu.

/wp:paragraph wp:paragraph

Babam, Türkiye'nin ilk canlı yayın araçlarını kurmuş ve özel televizyonların kurulduğu dönemde teknik altyapıda ilkleri gerçekleştirmiş bir televizyoncu.

/wp:paragraph wp:paragraph

Canlı yayınlar, televizyon dizileri, reklam-tanıtım filmleri, editing stüdyoları... bu ortamın içinde doğup büyüdük.

/wp:paragraph wp:paragraph

Haliyle ben de üniversite yıllarında heveslendim ve daldım aynı deryaya. (Kısmen de olsa kardeşim de) Arası çoook uzun hikaye ama kısaca söylemem gerekirse gerçek bir sevgi ve tutku ile yaptık yıllarca işimizi.

/wp:paragraph wp:paragraph

Sonra biraz tempodan, biraz da içeriğin tatmin edici olmayışından, tv programları ve reklamlardan uzaklaşıp belgesele yöneldik.

/wp:paragraph wp:paragraph

Son on yıldır da yurtdışıda büyük bir kanal için belgesel filmler hazırlıyoruz.

/wp:paragraph wp:paragraph

Çok da seviyoruz işimizi...

/wp:paragraph wp:paragraph

Ama!

/wp:paragraph wp:paragraph

Ama bu sırada hayatımızda bazı değişiklikler oldu. Önce kardeşimin sonra da benim çocuklarımız doğdu.

/wp:paragraph wp:paragraph

Hayatımızda artık; sağlıklı beslenme, katkısız, zehirsiz vs. gibi kelimeler kullanılmaya başlandı.

/wp:paragraph wp:paragraph

Okudukça bunaldık, bunaldıkça daha çok araştırmaya başladık, araştırdıkça değiştik... derken, şehirdeki hayat boğmaya, üzmeye başladı.

/wp:paragraph wp:paragraph

Tam bu noktada çok radikal bir karar verdik, İstanbul'un göbeğindeki 3 katlı müstakil iş yerimizin binasını sattık!

/wp:paragraph wp:paragraph

Hiç kolay değildi bu kararı vermek ama bugün değilse ne zaman yapacaktık? Evet sattık ve İznik gölü kenarında küçük, mütevazi bir toprak parçası aldık, oraya evimizi yaptırdık.

/wp:paragraph wp:paragraph

Ve 'Mavili Kapısını' elbette :)

/wp:paragraph wp:paragraph

Tüm bunlar olurken kızımda gıda alerjisi olduğu ortaya çıktı. Ama basit bir alerji değildi bu.

/wp:paragraph wp:paragraph

Evet yememesi ve elbette emzirdiğim için benim de yememem gereken bir gıda listemiz vardı ama bu liste tek başına yeterli değildi.

/wp:paragraph wp:paragraph

Kızımın bünyesi, katkı ve koruyucu madde kullanılmış ürünlere ve zirai ilaç kalıntısı olan taze sebze ve meyvelere de reaksiyon veriyordu.

/wp:paragraph wp:paragraph

Örneğin; 1,5 yaşına geldiğinde babasının Toroslardaki yaylalarından getirdiği keçi sütünü içebiliyorken, konvansiyonel olarak üretilmiş market raflarındaki keçi sütünü asla içemiyordu.

/wp:paragraph wp:paragraph

Bu bizim için çok şaşırtıcıydı ve aslında biraz da zorlayıcı.

/wp:paragraph wp:paragraph

Zaten yöneldiğimiz bir yol vardı yaşayış olarak ama artık bu yolun bizim için bir tercih değil bir mecburiyet olduğunu öğrenmiş olduk.

/wp:paragraph wp:paragraph

(Bu alerji konusunu apayrı bir yazıda detaylarıyla yazmayı planlıyorum, hangi yollardan geçtik, neler yaşadık ve yaşıyoruz diye. Çünkü biliyorum ki alerji ile mücadele eden çok aile var ve tecrübe paylaşımı değerli. Üstelik yalnız olmadığımızı bilmek de güzel)

/wp:paragraph wp:paragraph

Gelelim bugüne, Mavili Kapı'ya... Bugün biz, Mavili Kapı'nın olduğu bahçemizde, evimizde, taş mutfağımızda; yazın neredeyse tamamını ve baharın ve kışın da bir kısmını geçiriyoruz.

/wp:paragraph wp:paragraph

İstanbul'da hala evlerimiz ve iş yerimiz var.

/wp:paragraph wp:paragraph

Hala o büyük, uluslararası TV Network'ü için yılda 2 veya 3 belgesel film çekiyoruz, festivallere filmler hazırlıyoruz ve festivallere katılıyoruz. Bundan vazgeçmeyi de hiç ama hiç düşünmüyoruz.

/wp:paragraph wp:paragraph

Mavili Kapı'da küçük bahçemizde ekiyoruz, öğreniyoruz, toprağa ait yanımızı sağlamlaştırmaya, onunla iyi ilişkiler kurmaya çalışıyoruz.

/wp:paragraph wp:paragraph

Ha bu arada bir not; Mavili Kapı'nın bir de komşusu var :) Dedim ya kocaman bir aileyiz diye. Dayım ve ailesi, anneannem de burada bizimle beraber. Yan komşumuz, ama onların kapısı kahverengi :))

/wp:paragraph wp:paragraph

Bir de taş mutfağımız var burada. Bayılıyoruz taş mutfağa. Bu mutfakta kimliğimiz pişiriyoruz. Hani denir ya; ne yersen osun diye. İşte biz de benliğimizin, kimliğimizin besinlerini hazırlıyoruz burada. En çok da fermente gıdalar hazırlamayı ve tıbbi aromatik bitkilerin yağlarını hazırlamayı seviyoruz.

/wp:paragraph wp:paragraph

Kombu çayı (kombucha) yapıyoruz, kefir yapıyoruz, sirke yapıyoruz, kantaron yağı yapıyoruz, sabun yapıyoruz, yüz kremi yapıyoruz... Yapıyoruz da yapıyoruz işte :)

/wp:paragraph wp:paragraph

Yenebilir, sürülebilir, kullanılabilir olduğundan emin olduğumuz her şeyi hazırlıyoruz.

/wp:paragraph wp:paragraph

Evlerimiz zehirsiz... bütün temizlik malzemelerimizi kendimiz hazırlıyoruz. Zihnen ve bedenen sadeleşip, fıtratımıza uygun hayatı tesis etmeye ve çocuklarımız için alternatif oluşturmaya çalışıyoruz. Bir yandan da daha büyük ölçeklerde ahlaklı tarım yapıp, gerçek gıdayı üretmenin yollarını arıyoruz. Uzun oldu farkındayım, bitiriyorum :)

/wp:paragraph wp:paragraph

Mavili Kapı herkese açık bu arada. Yolu İznik Gölü yakındalarından geçen herkes uğrayabilir. Instagram hesabımızda 'iletişime geç' butonunu tıkladığınızda benim telefonum çalıyor.

/wp:paragraph wp:paragraph

Okuma zahmeti gösteren herkese çok çok sevgiler :)

/wp:paragraph wp:paragraph

Senem  

/wp:paragraph