Yaz aylarında cildimiz daha özenli bir bakım ister. Güneşten gelen ışınların olumsuz etkisi; tuz ve klor gibi yıpratıcı faktörlerle birleşince ortaya bir türlü nemlenemeyen cilt çıkıyor. Sıcak havalar kuru ciltlerde daha fazla kurumaya, yağlı ciltlerde ise yağ dengesinin bozulmasına neden olabiliyor, sonuçta ortaya kırmızı, kaşıntılı, çatlamış ya da akneli bir cilt ortaya çıkıyor... Bu durumla baş edebilmek elbette ki mümkün… Yalnızca biraz daha özel ilgi ile yaz mevsimini cildiniz ile dost olarak geçirebilirsiniz…
/wp:paragraph wp:more more /wp:more wp:headingCildin yapısı
/wp:heading wp:paragraphCildimiz vücudumuzun en büyük organı olup yaklaşık 2 metrekare alana sahip… Cildimiz bizi mikroplardan ve dış etkenlerden korur, vücut sıcaklığını düzenlemeye yardımcı olur ve dokunma yolu ile etrafımızdaki cisimleri algılamamızı, hissetmemizi sağlar.
/wp:paragraph wp:paragraphCildimiz üç katmandan oluşur. En dış tabaka epidermis, adeta koruyucu bir bariyer sağlar ve cilt tonumuzu oluşturur. Cildin renginden sorumlu melanin üreten melanosit adı verilen hücreler epidermiste yer alıyor. Epidermisin altındaki dermis tabakası; ter bezleri, sert bağ dokusu ve saç köklerini içeriyor. Daha derindeki hipodermis tabakası ise yağ ve bağ dokusundan oluşuyor.
/wp:paragraph wp:paragraphCildin en dış katmanı olan epidermis koruyucu yağlar içerir, bu tabaka güneş ve rüzgar gibi kurutucu faktörlere karşı doğal bir savunma mekanizması olarak görev yapar, dolayısı ile yıpratıcı dış faktörler nedeniyle hasara en çok epidermis uğrar...
/wp:paragraph wp:headingGüneş ışınları ve cildimiz
/wp:heading wp:paragraphUltraviyole (UV) radyasyonu güneş yanıklarına, kırışıklıklara, lekelenmeye, erken yaşlanmaya ve kansere neden olabiliyor. Sadece deniz ya da havuzda vakit geçirirken değil, yürüyüş sırasında ya da açık havada yapılan bir aktivite sırasında da UVA ve UVB ışınları cildi etkileyebiliyor.
/wp:paragraph wp:paragraphUVA ışınları, güneş nedeniyle maruz kaldığımız ışınların %95'ini oluşturuyor. Bulutlu günlerde bile var olabilen bu ışınlar camdan geçerek dahi etkili olabiliyor. Cildin derinliklerine ulaşıyor ve bronzlaşma etkisinin yanında kırışıklıklar ve elastikiyet kaybı gibi yaşlanma belirtilerinin oluşmasına, daha da kötüsü cilt kanserinin gelişmesine neden olabiliyor.
/wp:paragraph wp:paragraphUVB ışınları ise atmosfer tarafından filtrelense de özellikle güneşli günlerde tehlikeli olabiliyor. Bu ışınlar da melanom veya diğer cilt kanseri formlarının gelişiminde büyük rol oynuyor.
/wp:paragraph wp:paragraphDeri hücreleri; hücresel solunum yoluyla veya güneş, hava kirliliği gibi dış etkenlere maruz kalarak “serbest radikaller” adı verilen oksidasyon ürünleri üretir. Bu zararlı moleküller, normal şartlarda vücudumuzdaki bazı özel mekanizmalar tarafından hemen etkisiz hale getirilebiliyor, deri de bu mekanizmalar arasında yer alır. Cildimize yeterince iyi bakamadığımız, koruyamadığımız takdirde bu zararlı maddeler varlığını sürdürüyor ve ciltte hasar başlıyor. Serbest radikaller, özellikle güneş ışınlarının etkisi ile oluşan “fotoyaşlanmanın” da önemli nedenlerinden biri...
/wp:paragraph wp:headingDeniz, havuz ve cildimiz
/wp:heading wp:paragraphMineraller bakımından oldukça zengin olan deniz suyu cildimiz için çok faydalı iken güneş ve tuzun etkisi cildin aşırı kurumasına neden olabilir. Havuzdaki klor, toksik olması ve aşındırıcı özelliği nedeniyle derinin doğal bariyerini bozar; aşırı kuruluk, çatlama ve kaşıntılı bir cilt ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bu nedenle deniz ve havuz sonrası mutlaka duş almak, sonrasında besleyici ve nemlendirici bir vücut losyonu ile cildi nemlendirmek gerekir.
/wp:paragraph wp:paragraphAyrıca, biriken kir ve toksinlerden kurtulmak için cilt bakım maskeleri yüze ekstra koruma sağlar. Aşırı ısınan ciltte akne, güneş yanığı ve alerjik döküntüler oluşabilir. Cildi yatıştırıcı, besleyici bir maske, cildin yaz koşullarıyla daha iyi baş edebilmesini sağlar.
/wp:paragraph wp:headingBeslenme ile cildi içten güçlendirmek
/wp:heading wp:paragraphÖzellikle A, C ve E vitaminleri ve antioksidanlar, cilt hasarına neden olan serbest radikallere karşı mücadelede ana rol oynuyorlar. Birçok çalışma, yeşil ve siyah çaydaki polifenollerin UV maruziyetini takiben olumsuz cilt reaksiyonlarını iyileştirdiğini gösteriyor. Özellikle renkli sebze ve meyveler antioksidan açısından oldukça zengin. Domates, kayısı, havuç, pancar, kabak, ıspanak, tatlı patates, biber gibi renkli meyve ve sebzeleri bolca tüketerek cilde içten destek olmak mümkün... Avokado da cilt için çok faydalı yağlar içerdiğinden yazın bolca tüketilmesi gereken besinler arasında yer alıyor.
/wp:paragraph wp:paragraphBir bilgi daha, enerji üretmek ve hücrelerin çalışmasına yardımcı olmak için vücut tarafından üretilen Koenzim Q10 önemli bir antioksidan olup yaşlandıkça üretimi azalır. Somon, ton balığı, karaciğer, kümes hayvanları ve tam tahıllar Koenzim Q10’den zengin besinler…
/wp:paragraph wp:headingSu ve cildimiz
/wp:heading wp:paragraphYükselen sıcaklıkla birlikte terleme ile su kaybı artar, dolayısı ile vücudun suya olan ihtiyacı da… Epidermisin kalınlığı, vücudunuzdaki su oranına göre değişiyor, yani az su demek hasarlanmaya daha yatkın, daha ince bir epidermis demek. Derinin %80’ini suyun oluşturduğu düşünülürse su içmenin önemi daha iyi anlaşılabilir. Cildin elastiki yapısını kaybetmemesi için her gün yeteri kadar su içmek oldukça önemli... Nemli bir ciltte ince çizgiler ve kırışıklıklar daha az fark edilir. :) Su içmek, hücrelerden toksinlerin atılmasına ve hücrelerin daha iyi beslenmesine de yardımcı oluyor, bu sayede daha parlak bir cilt ortaya çıkıyor.
/wp:paragraph wp:paragraphYaz aylarında daha sık duş almak da cildin koruyucu tabakasını ve nemini kaybetmesine yol açabiliyor. Duştan sonra kırmızı bir cilt tonu ve kırışmış bir cilt, çok sıcak su ile uzun süre duşta kalındığını gösterir. Bu şekilde cildin kuruması ve tahriş olması muhtemel... Bunu önlemek için aşırı sıcak suyla uzun süreli duş almamak, aşındırıcı bir duş jeli ya da sabun kullanmamak da öneriliyor. Duştan sonra vücut losyonu ya da doğal yağlarla cildin kaybolan neminin geri kazandırılması gerekiyor, bu işlemi cilt hafif nemli iken yapmak nemi cilde daha çok çekmeyi sağlıyor.
/wp:paragraph wp:paragraphİster yaz ister kış, cildimiz yılın her mevsimi özenli bir bakımı hak ediyor. Verdiğimiz emek ve değeri uzun vadeli bir yatırım olarak değerlendirirsek, cildimiz bunu bize ileriki yıllarda daha genç ve pürüzsüz bir görünüm ile geri ödeyecektir…
/wp:paragraph wp:paragraph {"backgroundColor":"very-light-gray","fontSize":"medium"}Ölmez çiçeği yağı, zeytinyağı, paçuli yağı ve kombuchanın buluştuğu el ve vücut losyonumuzun, yaz günlerinde cildinizin ihtiyaç duyacağı bakımı en iyi şekilde yapacağını düşünüyoruz. Bunun yanında duş sırasında cildi kurutmadan nazikçe temizleyen keçi sütlü sabunumuz da tavsiyelerimiz arasında yer alıyor. Kombucha etkili cilt bakımı serimiz, içerdiği değerli yağlar sayesinde yaz günlerinde ihtiyaç hissedeceğiniz nemi cildinize kazandırırken, kombucha sayesinde cildinize pürüzsüz bir doku sağlayacaktır. Sağlıklı ve mutlu bir yaz geçirmenizi diliyoruz…
/wp:paragraph wp:paragraphKaynaklar
/wp:paragraph wp:paragraphRadava R. Korać, Kapil M. Khambholja. “Potential of herbs in skin protection from ultraviolet radiation”. Pharmacogn Rev. 2011 Jul-Dec; 5(10): 164–173.
/wp:paragraph wp:paragraphbilimteknik.tubitak.gov.tr
/wp:paragraph wp:paragraphskinbetter.com
/wp:paragraph wp:paragraphwebmd.com
/wp:paragraph wp:woocommerce/handpicked-products {"editMode":false,"products":[41855,42019,3659]} /