Doğa, bizler için sayısız kaynak sunuyor. Suda, havada, toprakta, bedenimize şifa olabilecek nice oluşum var. Bunlardan biri de bentonit kili. Bentonit kili, çeşitli minerallerden oluşan volkanik bir toz, tabiatın hediyelerinden biri…
/wp:paragraph wp:more more /wp:more wp:paragraphKiller, volkanik kayaçların çeşitli doğal etkenler sonucu parçalanmasıyla oluşuyor ve içerisinde silisyum, magnezyum, çinko, demir gibi birçok mineral bulunuyor. Bentonit kili de doğada mevcut killerden biri ve vücudun farklı bölgelerinde geniş etki alanına sahip olarak, eski çağlardan beri hem harici hem de dahili olarak kullanılıyor. Volkanik killerin, And Dağları, Orta Afrika ve Avustralya bölgelerinde yaşayan halk tarafından geleneksel olarak yüzyıllardır uygulandığı ve tüketildiği biliniyor. Amerika’da Bighorn Dağları'ndaki şifacı yerliler, “ee-wahkee” veya “iyileştirici çamur” adını verdikleri bentonit kilini çeşitli rahatsızlıklar için kullanmışlar. Eskiden “çamaşırcı kili, lekeci kili, sabun kili” olarak bilinen bentonitlerin deterjan etkisi bulunmakta olup yağları tutmaları nedeniyle ellerin ve kumaşların temizliğinde kullanıldıkları da biliniyor.
/wp:paragraph wp:paragraphBentonit kili; çok sayıda volkan bulunan Amerika-Fort Benton'daki zengin mineral yatakları nedeniyle bu yörenin ismiyle anılıyor. Montmorillonit ismiyle de bilinen kil, dünyada pek çok bölgede ve ülkemizde de çıkarılıyor.
/wp:paragraph wp:headingBentonit kili bir “toksinsavar” mı?
/wp:heading wp:paragraphSoluduğumuz hava, yediğimiz yiyecekler, içtiğimiz ve banyo yaptığımız su, kullandığımız ilaçlar, aşılar, boyalar, temizlik ürünleri, çözücüler, tutkallar, herbisitler, böcek ilaçları ve gübreler… Her gün birçok farklı kaynaktan toksinleri bedenimize alıyoruz. Hava, su ve besin yolu ile civa, kadmiyum, kurşun ve benzen gibi ağır metal toksinlerine de maruz kalabiliyoruz. Durum böyle olunca, hemen hemen hepimiz çevresel toksinlerle aşırı yüklenebiliyoruz ve vücudumuz bu toksik maddeleri yıllar boyu saklayabiliyor. Bu da ne yazık ki vücudumuzun detoksifikasyon yeteneğini aşan bir durum yaratıyor.
/wp:paragraph wp:paragraphÇalışmalar, vücudumuzda 400 ila 800 toksik metal ve kimyasal kalıntı olabileceğini gösteriyor. Bu maddeler yağ hücrelerimizde, karaciğer, böbrekler ve beyin gibi organlarda, tiroid ve böbreküstü bezlerinde ve merkezi sinir sistemi boyunca birikebiliyor. Bu toksik kimyasalların ve metallerin birikmesi vücudumuzda demir, kalsiyum ve magnezyum gibi temel minerallerin emilimini ve bunlardan faydalanılmasını da engelliyor. Sonuçta da beslenme eksiklikleri, enzim fonksiyon bozukluğu, hormonal dengesizlikler, nörolojik ve beyin kimyasında bozukluklar ortaya çıkıyor, bağışıklık sistemi zayıflığına, otizme, kansere ve diğer kronik hastalıklara yol açabiliyor.
/wp:paragraph wp:paragraphBu iç karartıcı tablo ile baş etmek için mümkün olduğunca iyi, faydalı besinler tüketmek ve bol su içmek ilk şart… Bunun yanında, yüzyıllardır sağlık alanında çeşitli uygulamaları olan bentonit kilinin dahili kullanımı, bu durumun düzelmesine yardımcı olabiliyor.
/wp:paragraph wp:paragraphGenel olarak killer bazı maddelere karşı “mıknatıs” gibi davranabiliyorlar. Bentonit kilinde bu özellik daha da fazla görülüyor. Bentonit kili molekülleri negatif yüklü iken çoğu toksin ve ağır metaller pozitif yüklü moleküllere sahip. Sıvı formda tüketilen kil molekülleri adeta bir mıknatıs gibi toksinleri bulup kendine çekerek onlara kolayca bağlanıyor ve zararlı maddelerin dışkı yolu ile vücuttan dışarı atılmasını sağlıyor.
/wp:paragraph wp:paragraphBentonit kili, mineral metabolizmasını ve emilimi etkilemiyor. Bilindiği üzere bağırsak florası, insanların ve hayvanların sindirim sistemlerinde yaşayan mikroorganizma topluluğu olup birçok hayati fonksiyonda, özellikle B ve K vitamini sentezinde görev alıyor. Yapılan bir araştırmada, bentonitin dahili kullanımı ile mikroflorada sağlıklı bir artış gözlendiği ve bağırsak florasının aktivitesinin artarak besinlerin emilimine yardımcı olduğu görülmüş. Bu durum, besinlerden daha fazla fayda sağlandığı, dolayısıyla vücuda daha fazla enerji yaratıldığı anlamına geliyor.
/wp:paragraph wp:paragraphBentonit kili, toksinleri uzaklaştırma özelliğinin yanında yüksek pH seviyesi ile asitliği de dengeliyor. Ayrıca kalsiyum , magnezyum ve demir gibi doğal mineraller içermesi ile ek faydalar sağlıyor. Bentonit kilinin iyi tutuculuk özelliği ile içme suyunda sıklıkla bulunan florürleri uzaklaştırmak için etkili bir yol olabileceği konusunda araştırmalar da yapılmış. Magnezyum ile birleştirildiğinde, bentonit kilinin musluk suyunun saflığını artırdığı görülmüş. Bu da gelecekte hem ucuz hem de güvenilir bir su arıtma yöntemi olabileceği konusuna dikkatleri çekiyor.
/wp:paragraph wp:headingKadim ve güzel bir bilgi
/wp:heading wp:paragraphOsmanlı Devletinde tabiplerin, salgın hastalık dönemlerinde "tin-i mahtum" yani beyaz kil, bugün bildiğimiz adı ile Bentonit kili kullandıklarını yazılı kaynaklardan biliyoruz.
Kil'i pek çok şekilde kullanıyor tabipler o dönemlerde.
Yol kenarlarında kaplar içinde kil diziliyor, ilaç formunda doktor reçete ediyor veya merhem gibi cilt yüzeyinde kullanılıyor.
Öyle kıymetli bir ilaç ki kil o dönemde, Fatih Sultan Mehmet'in, kaliteli kil çıkan topraklara sırf bu sebeple fetih seferleri düzenlediği söyleniyor.
Cilt sağlığı ve bentonit kili
/wp:heading wp:paragraphBentonit kili uzun yıllardır harici olarak da kullanılıyor. Kil molekülleri cilt üzerindeki yağ ve kirlere yapışarak onları absorbe ediyor, ardından su ile yıkandığında tüm bu maddeleri cilt yüzeyinden uzaklaştırıyor. Kil banyolarının toksinlerin giderilmesinde oldukça etkili olduğu görüşü yaygın, bu nedenle bentonit kili ilave edilmiş bir küvet dolusu su ile haftada iki kez banyo yapılması ya da kilin ayak banyolarına ilave edilmesi öneriliyor. Kilin elektromanyetik iyonik yükünün; kan dolaşımını ve lenfatik sistemi uyardığı için hücresel gençleşmeyi ve onarımı hızlandırdığı da söyleniyor.
/wp:paragraph wp:paragraphBentonit kilinin bu absorban gücü, akneli ve yağlı cildin düzenlenmesine yardımcı olabiliyor. Bentonit killi kremler ya da maskelerle sivilceleri tedavi etmek veya cilt enfeksiyonu riskini azaltmak mümkün.
/wp:paragraph wp:paragraphBentonit kilinin, antibakteriyel etkisi ile genellikle üçüncü dünya ülkelerinde görülen Mycobacterium ulcerans bakterilerinden kaynaklanan bir enfeksiyonolan Buruli ülserlerinin iyileşmesine yardımcı olduğu da araştırmalarda yer alıyor. Ayrıca yapılan farklı çalışmalar, bentonit kilinin egzama ve cilt tahrişi üzerinde olumlu etkilerinin olduğuna dikkat çekiyor. Bebeklik döneminin en yaygın cilt bozukluklarından biri olan bebek bezi egzamasında, bentonitin hızlı etki gösterdiği de bildiriliyor. Bentonitli el kremi kullanılan vakaların çoğunda kronik el dermatitinin iyileştiği de çalışmalarda yer alıyor.
/wp:paragraph wp:paragraphBentonit kili, doğal bir temizleyici ve antibakteriyel olduğu için vücutta terlemeden kaynaklanan kötü kokuları da engelliyor. Bu özelliği ile doğal içerikli roll-on’ların içeriklerinde bentonit kiline artık daha fazla yer veriliyor.
/wp:paragraph wp:paragraphBentonit kilinin, güneşten gelen UV ışınlarına karşı koruyucu görevi de var. Yapılan bir çalışmada, belirli oranda bentonit kili içeren güneş losyonlarının, UV ışığını absorbe etmede piyasada bulunan diğer güneş losyonlarından daha etkili olduğu bildirilmiş.
/wp:paragraph wp:paragraphDiş ve diş etleri üzerinde olumlu etkileri bilinen bentonit kili, ağızda oluşan atık maddelerin ve bakterilerin uzaklaştırılmasında oldukça etkili. Dişleri güçlendiren kalsiyum, magnezyum ve silika içermesinin yanı sıra dişleri beyazlatma etkisine de sahip.
/wp:paragraph wp:headingBentonit kili ile yumuşak ve parlak saçlar
/wp:heading wp:paragraphİran’da uzun yıllardan beri saç temizleyici ve yumuşatıcı olarak kullanılan bentonit kili, saç bakımında da kullanılıyor. İçindeki mineraller nedeniyle özellikle kıvırcık saçları nemlendirmeye, yumuşatmaya ve yatıştırmaya yardımcı oluyor. Ayrıca saçın uzamasını desteklemeye, saçları daha parlak hale getirmeye, kepeği azaltmaya ve kafa derisini etkileyebilecek enfeksiyonları önlemeye de yardımcı olabildiği biliniyor.
/wp:paragraph wp:headingHangi bentonit kili kullanılmalı?
/wp:heading wp:paragraphÇoğunlukla endüstriyel amaçlı olarak çıkarıldıkları için killerin genellikle saflık ve temizliğine dikkat edilmemesi en büyük sorunlardan birini teşkil ediyor. Sıhhi taşıma ve depolama şartlarına uyulmaması, killerin sağlık amacından uzaklaşmasına neden olabiliyor.
/wp:paragraph wp:paragraphO nedenle dahili ya da harici kullanım için tedarik edeceğimiz bentonit kilini seçerken bazı hususlara dikkat etmek gerekiyor.
/wp:paragraph wp:paragraphSodyum bentonit killerinin tuz oranı yüksek ve su tutma kapasitesi fazla olduğundan çoğunlukla endüstriyel amaçlarla kullanılıyor. Kalsiyum bentonitler hem dahili hem de harici kullanım için daha uygun. Güvenilir tedarikçilerden temin edilen, analiz raporlu, pH 8,7 ve daha fazla değerde, kirletici içermeyen bir kalsiyum bentonit kili kullanmak, bu doğa harikası mineralden maksimum fayda görmemizi sağlayacaktır.
/wp:paragraph wp:paragraph {"fontSize":"medium","style":{"color":{"background":"#e9eff2"}}}Doğanın bizlere sunduğu kaynakları, doğru yerde ve en uygun miktarda kullanmaya gayret ediyoruz. Ürünlerimizde yer verdiğimiz hammaddeleri seçerken, en az üretim aşamasındaki kadar titiz davranıyoruz. Bu hassasiyetimizin, ürünlerimize değer kattığını düşünüyoruz.
/wp:paragraph wp:paragraph {"fontSize":"medium","style":{"color":{"background":"#e9eff2"}}}Faydalarına inanarak hazırladığımız bentonit killi cilt bakım ürünlerimizi denediğinizde sizlerin de beğeneceğinizi umuyoruz…
/wp:paragraph wp:paragraphKaynaklar
/wp:paragraph wp:paragraph•naturalnews.com
/wp:paragraph wp:paragraph•medicalnewstoday.com
/wp:paragraph wp:paragraph•draxe.com
/wp:paragraph wp:paragraph•ncbi.nlm.nih.gov/ Maryam Moosavi, “Bentonite Clay as a Natural Remedy: A Brief Review”, Iran J Public Health. 2017 Sep; 46(9): 1176–1183.
/wp:paragraph wp:paragraph•Dr. Eşref Atabey, “Kil Mineralleri - İnsanlarda Kil Yeme Alışkanlığı (Jeofajia)- Peloidler – Bentonit Ve Detoks Kili – Patojenler – Pekmez Toprağı Ve Tıbbi Jeolojik Yönden Değerlendirme”, 16. Ulusal Kil Sempozyumu. 2-5 Eylül 2015-Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi-Çanakkale.
/wp:paragraph