ELİF'İN (Gelin Kızın :) ) YAZISI...
/wp:paragraph wp:paragraphSonbaharın gelişi, benim için okulların açılması ve en sevdiğim meyvelerden olan incirin olması ile aynı anlama gelirdi. Okulun ilk günlerinde minibüsten iner inmez koşarak evin yokuşunu çıkar, okul çantamı evin merdivenine fırlattığım gibi -formam üzerimde- incir ağacına çıkardım. İncirler teker teker olgunlaşırlar ve ağaca ilk çıkan olamazsanız, kana kana yeme şansını kaçırırsınız. Üstelik incir, kardeşlerimin de en sevdiği meyvelerden olduğu için bir kapışmadır giderdi incir zamanı. Daldan koparıp ağaçta yenilen meyveyle, toplanıp eve getirilen incirin tadı bile aynı değildi.
/wp:paragraph wp:paragraph /wp:paragraph wp:image {"id":559} /wp:image wp:paragraphDalından kopararak yediğim meyvenin tadını başka hiçbir şeyde bulamam. Sadece incir değil, dut, elma, armut, erik, köy çileği, böğürtlen…
/wp:paragraph wp:paragraph /wp:paragraph wp:image {"id":1155} /wp:image wp:paragraphİstanbul’a geldikten sonra, gerek öğrenciliğimde, gerekse evlendikten sonra defalarca manavdan bir heyecan meyve alıp, hayalimdeki tadı bulamadığım çok olmuştur. 'Meyvelerin tadı da kalmadı artık' diye düşünmeye başlamıştım.
/wp:paragraph wp:paragraphBen büyüdüm ya, 'herhalde çocuklukta lezzetiydi meyve' sandım.
/wp:paragraph wp:paragraphZaten bir çok şey için yerli-yersiz “biz büyüdük” açıklamasını yapmıyor muyuz? Bazı durumlarda bu açıklama tutsa da manavdan alınan meyvenin tadının olmaması benim büyümemle alakalı değilmiş...
/wp:paragraph wp:paragraphDalından toplanan tazecik; hızlı gelişsin, böcek kaçsın, kuş konmasın, ot gelmesin ve daha bir çok sebepten dolayı ilaçlanmayan, hormonlanmayan meyvenin tadı hala çok çok güzelmiş.
/wp:paragraph wp:paragraph /wp:paragraph wp:image {"id":561} /wp:image wp:paragraphKızımın yaşamasını, çocukluk anılarında yer etmesini çok istediğim bir şey, dalından meyve koparıp yemek.
/wp:paragraph wp:paragraphGün içinde aklına meyvenin gelmesi, 'acaba var mı' heyecanıyla ağaca koşmak.
/wp:paragraph wp:paragraphGörünce sevinmesi, o ilk ısırıktaki keyif, lezzet, eğer ondan önce birileri kapmışsa başka bir yerde bulamayacağını bilerek durumu kabullenmek, sabırla ve heyecanla yarını beklemek…
/wp:paragraph wp:paragraphOrdu'luyum ben... İstanbul- Ordu arası epeyce uzak, yazları hariç pek gidip gelemiyoruz. Yazları da birkaç haftadan fazla müsait olup kalamıyoruz. Hele hafta sonu bir uğrayalım bakalım demek hiç mümkün olmuyor.
/wp:paragraph wp:paragraphMeyveler olduğu zaman atlayıp gidilebilecek iki gün kalınıp İstanbul’a dönülebilecek bir köy çok şahane olurdu diye düşünüp, bir çok kişi gibi hayal kuruyordum.
/wp:paragraph wp:paragraphVe birkaç yıl önce bu hayal gerçek oldu.
/wp:paragraph wp:paragraphArtık Yemişli (Ordu) dışında da bir köyümüz var. Hem de İstanbul'dan haftasonları bile gidilebilecek mesafede...
/wp:paragraph wp:paragraphMeryem Zeynep; orada sadece dalından meyve yemekle kalmıyor, yeri geliyor bahçeden salyangoz temizliyor, duruma göre sulama işlerine el atıyor. Bazen de Ayşesu ile birlikte ortalık dağıtıp, çamura bulanıyorlar. Şehirde çocuk büyüten bir çok anne bol çamurlu ve dağıtmalı bahçe oyunlarına keyifle göz yumar ;)
/wp:paragraph wp:paragraph /wp:paragraph wp:image {"id":1113} /wp:image wp:paragraphSonuçta benim köyüm bir idi, iki oldu :)
/wp:paragraph wp:paragraphMeyve-sebze toplama zamanına göre, bazen Karadeniz'de (Ordu-Giresun) bazen İznikte'yiz. Mesela önümüzdeki günler Ordu-Giresun'da fındık zamanı. Rotamız belli yani :)
/wp:paragraph wp:paragraphİstanbul'da yaşayıp da köyü köşkü olmayan kişi azdır herhalde ama yine de "Oh sizin var ne güzel, olmayanlar ne yapsın?" diyenler olabilir aranızda. Haklısınız, çok şükür bizim var ama ben isteyen herkesin bizim kadar yol giderek (İznik 2-3 saat/Ordu-Giresun 10- 12 saat) çocuğuna dalından ve zamanında doğal meyve ve sebze yedirebileceğine inanıyorum.
/wp:paragraph wp:paragraphDoğal tarım yapan bir çok yer misafirlerine kapılarını açıyor. Çocuklara meyvenin, aslında manavdan yetişen bir şey olmadığını göstermek, "şimdi bu meyvenin zamanıdır evladım, bunun tadını çıkar ;)" demek o kadar da zor değil.
/wp:paragraph wp:paragraphOlmadı, niyetlendiğiniz zaman biz köyde isek siz de buyrun efendim. Artık kısmetinize dalında hangi meyve varsa ondan yersiniz ;)
/wp:paragraph wp:paragraphElif
/wp:paragraph