Selülit ve Uçucu Yağlar

Selülit ve Uçucu Yağlar

Selülit pek çok kadının yakından bildiği bir kavram… Kışın unutulan, yaz geldiğinde tekrar göz önüne çıkan bir problem… Selülit elbette bir hastalık değil ama fiziksel olarak çoğumuzu rahatsız ediyor.

Erkeklerin yalnızca %10’luk bir kısmında görülen selülit kadınların %90’ında rastlanıyor. Selülite karşı kullanılan birçok yöntem var. Biz de bu yazımızda hangi uçucu yağların selülite karşı iyi gelebileceğinden bahsetmek istedik…

Yağ hücreleri ve selülit

Cildin altında, enerji depolayan yağ hücreleri bulunuyor. Kadınlarda erkeklerden daha fazla bulunan bu yağ hücreleri zamanla hormonlar, kötü beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı gibi çeşitli faktörler sonucunda büyüyorlar…

Yağ hücreleri, cildi kaslara bağlayan güçlü, lifli kordonlardan oluşan bölmelerin içinde yer alıyor. Bu kordonlara “septum” adı veriliyor. Yağ hücreleri küçük olduğunda, bu bölmelere muntazam olarak yerleşiyorlar. Ancak yağ hücreleri büyüdükçe yukarı doğru genişliyor, septumlar ise cildi aşağı doğru çekiyor. Böylece ciltte portakal kabuğu görünümü oluşuyor. Selülit sık olarak kalçalarda, bacakların üst kısmında, bel ve üst kollarda görülüyor.

Çoğu erkekte, septum adı verilen bu bölmeler derinin altında çapraz şekilde, pürüzsüz ve sürekli bir dizilimle yer alıyor. Ayrıca genellikle kadınlardan daha kalın bir cilt tabakasına sahip olduklarından erkeklerde nadiren selülit görülüyor. 20 yaş üstü kadınların ise %85-90’ında selülit olduğu tahmin ediliyor.

Selülit neden oluşur?

Selülit birkaç nedenden dolayı oluşabiliyor:

Genetik faktörler: Ailede selülitli bir yapı varsa genellikle bu durum genlerle aktarılıyor. Metabolizma, dolaşım, yağ dağılımı ve hormon seviyeleri ile ilgili genler, selülit geliştirme olasılığını artırabiliyor.

Yaş: Cilt yaşlandıkça kolajen kaybı, cilt elastikiyetinin ve esnekliğinin kaybedilmesi ile çukurlu ve sarkık görünüm oluşabiliyor. Genç yaşlarda, bağ dokusu esnek ve elastik yapısıyla cilde daha pürüzsüz ve gergin bir görünüm kazandırıyor…  Yetişkinlik boyunca, cildin dış tabakası zayıflıyor, incelmeye ve elastikiyetini kaybetmeye devam ediyor. Yerçekimi de devreye girince cilt sarkmaya başlıyor. Septumlar giderek sertleşiyor. Tüm bunlar selüliti daha belirgin hale getiriyor.

Hormonlar: Östrojeninsülin , tiroid, prolaktin ve norepinefrin gibi hormonların salınımı ve dengesi selülit gelişiminde önemli rol oynayabiliyor. Birincil kadın hormonu olan östrojen, vücuttaki yağın düzenlenmesinde rol oynuyor. Özellikle üreme çağında, çocuk doğurmak için bir enerji kaynağı olarak depolanan yağ göğüslerde, uyluklarda ve kalçalarda birikiyor. Yüksek östrojen selülit artışına neden olabiliyor. Düşük östrojen ise dolaşımın bozulmasına ve bazı kan damarlarının duvarlarında aktivitenin azalmasına ayrıca cildin elastikiyetini kaybetmesine neden oluyor. Özetle östrojendeki dengesizliğin selüliti artıran bir faktör olduğu düşünülüyor.

Beslenme: Yağ oranı yüksek ve lif oranı düşük dengesiz bir beslenme, cildin altındaki yağ birikintilerine ek olarak selülit görünümünü kötüleştirebiliyor. Bol su içmek vücutta su tutulumunu azaltacağından selülitli görünümün de düzelmesine yardımcı oluyor.

Vücudumuz her yıl yaklaşık %1 daha az kolajen üretiyor. Bu da daha sert bağ dokuları, kırışıklık artışı, küçük ve zayıf kaslar, kıkırdak kaybı ve eklem ağrısı demek… Kolajen yapmak için vücudun proteine ve ayrıca C vitamini, çinko ve bakıra ihtiyacı bulunuyor. Bol lifli, vitamin ve mineralden zengin beslenmek, öğünlere kemik suyunu dahil etmek selülit oluşumunu yavaşlatabiliyor.

Yaşam tarzı: Egzersiz eksikliği ve kilo alımı, selülitin kötüleşen görünümüne katkıda bulunabiliyor. Bazen de kilo kaybından kaynaklanan gevşek ciltte selülit daha da belirgin hale geliyor. Yetersiz sıvı alımı, sigara içme ve yüksek stres seviyeleri gibi diğer yaşam tarzı faktörleri de selülit gelişimine neden olabiliyor. Kasları sıkılaştıran egzersizler selülit görünümünü azaltmaya yardımcı oluyor. Sigara içmek bağ dokusuna zararlı olup normal yaşlanma sürecini de hızlandırıyor. Ayrıca dolaşımı olumsuz etkilediği için selülit oluşumunda katkısı olduğu biliniyor.

Uçucu yağlar ve selülit

Pek çok alanda kullanılan uçucu yağlardan bazıları, selülite karşı da etkili… Özellikle egzersiz, kuru fırçalama gibi rutinlerle birlikte daha da etkili olabiliyor. 

Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine” dergisinde 2017 yılında yayımlanan bir makalede, esansiyel yağların hangi cilt problemlerinde etkili olduğunu gösteren bir tablo yer alıyor. Bu tabloya göre 11 uçucu yağın selülite karşı etkili olduğu görülüyor:

1.Greyfurt uçucu yağı: Greyfurt meyvesi  kilo artışı, şeker isteği ve inflamasyonu azaltmak için yüzyıllardır kullanılıyor. 2010 yılında yayımlanan bir araştırma, greyfurt esansiyel yağının, yağ oluşumunu azaltabileceğini gösteriyor. 

2. Sedir ağacı uçucu yağı: Sedir ağacı yağı, içinde bulunan aktif bileşikler nedeniyle selülit görünümünü iyileştirmeye yardımcı olabiliyor. 

3. Limon otu uçucu yağı: Genellikle böcekleri uzaklaştırmak için kullanılan limon otu esansiyel yağı, dolaşımı hızlandırıcı özelliği ile selülit görünümünü iyileştirmeye yardımcı olabiliyor.

4. Ardıç uçucu yağı: Ardıç yağı da, içindeki aktif bileşenler sayesinde selülit görünümünün azalmasına yardımcı olabiliyor, aynı zamanda idrar söktürücü, yara iyileştirici ve iltihap giderici özelliklere de sahip…

5. Sardunya uçucu yağı: Sardunya yağı birçok güçlü bileşenler içeriyor. Sıvı tutulmasını engelliyor ve özellikle kadınlar için yararlı olabilecek antiinflamatuar ve hormon dengeleme yeteneklerine sahip olduğu da biliniyor.

6. Biberiye uçucu yağı: Biberiye uçucu yağı, mikro dolaşımı artırarak saç dökülmesine karşı kullanılıyor. Dolaşımı hızlandıran biberiye yağının selülite karşı da etkili olduğu söyleniyor. 

7. Lavanta uçucu yağı: Lavanta yağı, stres yönetiminden kas ağrılarına kadar geniş bir kullanım alanına sahip.  Aynı zamanda sıyrıkların, yanıkların tedavisinde, yeni hücre büyümesinin desteklenmesinde, cilt problemlerinde en iyi seçimlerden biri olup selülit için cilt yenileyici özelliği ile öne çıkıyor.

8. Mandalina uçucu yağı: Mandalina yağı hem harici hem de dahili olarak doğal bir selülit önleyici olarak kullanılıyor. 

9. Selvi uçucu yağı: Selvi uçucu yağı, kan akışını artırarak dolaşımı uyarma yeteneği ile biliniyor, bu da onu selülit ve varis için mükemmel bir seçenek haline getiriyor.

10. Rezene uçucu yağı: Bilindiği üzere selülit, hormonal dengesizlik sonucu da oluşabiliyor. Rezene yağı, hormonları dengelemeye yardımcı olarak selülit görünümünü azaltıyor.

11. Limon uçucu yağı: Limon yağı, vücuttaki toksinleri temizlemek, lenfatik drenajı uyarmak ve cildi arındırmak için yaygın olarak kullanılıyor. 

Uçucu yağların direkt cilde uygulanmaması, taşıyıcı bir yağla seyreltilerek kullanılması gerekiyor. Hindistan cevizi yağı, bunun için iyi bir seçenek… Nemlendirme özelliği ile cildin daha esnek görünmesine yardımcı oluyor. Üzüm çekirdeği yağı ve badem yağı da taşıyıcı yağ olarak kullanabiliyor.

Güvenli ve daha etkili olmaları açısından her zaman %100 saf, mümkünse organik uçucu yağlar tercih edilmeli… Hamile ya da emziriyorsanız, kronik bir rahatsızlık ya da alerjiniz varsa herhangi bir uçucu yağı kullanmadan önce doktorunuza danışmanızı tavsiye ediyoruz…

Aromaterapi serimizde yer alan tüm uçucu ve sabit yağlarımız %100 saf olup güvenle kullanabilirsiniz…

Kaynaklar

Commercial Essential Oils as Potential Antimicrobials to Treat Skin Diseases, Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine /2017 / Article / Tab 1

Shinichiro Haze, Keiko SakaiYoko GozuMio Moriyama. Grapefruit oil attenuates adipogenesis in cultured subcutaneous adipocytes. Planta Med 2010 Jul;76(10):950-5.

draxe.com

healthline.com

verywellhealth.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir