Biz sebze kutusu diyoruz.
Sebze adası diyen de var, sebze yatağı diyen de, sebze yastığı diyen de…
İngilizce’de çoğunlukla garden bed olarak geçiyor.
Bu şekilde tarım yapmaya başlayalı beri pek çok faydasını gördük.
Video’da da anlattığım gibi yabani otlarla mücadelenin kolaylaşması bile başlı başına tercih sebebi.
Bunun dışında, toprak belirli bir alanda kümelendiğinden, ihtiyaçlarını karşılamak hayli kolaylaşıyor.
Burada mesele sadece sebzeyi belirli bir kutuya ekmek değil.
‘Arkadaş’ olarak tariflenen fideleri ve onlarla birlikte yetişebilecek bazı çiçekleri bir arada ekiyoruz.
Eğer permakültür (sürdürülebilir tarım) esaslarını temel alarak tarım yapmak istiyorsanız -ki bu başka bir yazının pek mühim konusu olsun-, sebze kutusu iyi bir çözüm.
Biz tam olarak permakültür ilkeleriyle tarım yaptığımızı söyleyemeyiz henüz ama en azından yönümüzü oraya dönmüş durumdayız.
Yaşadığımız ve harab ettiğimiz dünyada, sadece organik, ilaçsız tarım yapmak yetmez diye düşünüyoruz, sürdürülebilir olması da gelecek nesiller açısından çok önemli.
Dönersek konumuza;
Çiçekler ise ayrı bir derya…
Tozlaşmaya yardımcı olan çiçeği çekeni mi dersiniz,
zararlı böcekleri kaçıranı mı dersiniz,
göze gönüle hitab edip ruhumuzu şenlendireni mi dersiniz…
Bu arada; sebze adası ile ilgili gerçekten geniş ve uygulanabilir bilgiler içeren bir kaynak olarak (yine) meyvelitepe‘yi öneriyorum.
Sevgiler…
Işıl
