Bu topraklarda dünyanın en kaliteli fındığı yetişir. Yağlı, tombul Giresun fındığı.
Her sene ağustos ayında bir telaştır başlar. Çünkü “fındık zamanı” dır.
Diğer şehirlere göç etmiş çoluk-çocuklar da izinlerini bu zamana denk getirip “fındığa” gelirler.
Mavili Kapının büyük anneannesi bu bahçede büyümüş. Şimdilerde 85 yaşlarında.
Kızı, kızının kızı, kızının kızının kızı da fındık zamanı bu bahçeye koşup gelirler.
Çok eskiden, büyük anneanne zamanında Allah ne verdiyse odur.
Sonra çarşıya çok iyi! ilaçlar gelir. Hayvan gübresine gerek duyulmaz olunur.
Derken, “iç tutturan”, “verimi arttıran” ve daha pek çok marifeti! olan diğerleri çıkar ortaya. Karadenizin dağlarında nerdeyse ilaç girmeyen bahçe kalmaz.
Bir süre sonra mutlu günler yerini sıkıntılı günlere bırakır. Bollaşan fındık azalmaya, bozulmaya başlar. Toprak artık topraklıktan çıkmıştır. Kimyasal vermeden ürün alınamaz olur. Ve… Toprak giderek daha çok kimyasal istemekte ama daha az ürün vermektedir.
Ama şimdi Yaşı şimdilerde 40 olan nesil yavaş yavaş uyanmaya başlar.
Mavili Kapı’nın 4 kuşak hatun kişileri yine fındık zamanı fındıktalar.
Her şey artık çok eskiden olduğu gibi.
2 şey hariç: Biri artık fındık daldan değil, silkelendikten sonra yerden toplanıyor.
Bir süredir uygulanan bu yöntem sayesinde fındıklar dalında daha bir olgunlaşmış oluyorlar. İkincisi ise çotanağı uzun zamandır “patos” denilen makina ile ayırıyorlar.
Biz bugün toplaşıp, takipçilerimizden taze fındık sevenler için çotanakları elimizle ayırdık.
İtiraf etmek gerekirse bir hayli zorlandık.
Taze fındık dönemi çok kısa sürer. Bir hafta 10 güne kadar kurumaya başlarlar. Biz de bu arada “ne kadar yiyebilirsek kar” dedik, taze fındığa doyduk.
Kombu çayları mı? Onlar da bu sürede taş mutfakta bir güzel mayalandılar.
Süzülüp şişelendiler. Havalı paketlerine yerleştiler. Bayramdan önce yeni mutfaklara doğru yola çıktılar.
Boşalan kavanozlara yeni kombu çayları mayalanacak ve bayram sonuna kadar fermante olacaklar.
Herkese sevgiler, iyi bayramlar 🙂 Işıl