7’den 70’e kesmedi – Kombucha ile 1’den 85’e…

Kombucha ile en az 10 sene önce tanışmıştım. Bir yerde ikram ettiler “faydalı” dediler. Faydalı denilen her şey ilgi sahamda olduğu için hemen bir maya edinip evde yapmaya başladım. Çocuklar tadını çok sevdiler.
Biraz araştırıp da, özellikle yabancı kaynaklarda, hakkında çok şey yazılıp çizildiğini görünce daha da çok sevdik.

Gel zaman git zaman, iş – güç derken yeni fermentasyonlar yapamayınca mayamız da öldü.
Biz onu unuttuk o da bizi unuttu. Zaman zaman konuşup yad etsek de yeni maya arayışına girmedik ta ki… torunumla ilgilenmeye başlayana kadar.

Çoklu gıda alerjisi ile mücadele ederken probiyotik ve fermente gıda takviyeleri arayışlarımızda yeniden aklımıza düştü kombu.
Hemen internetten bir maya ısmarladım. Artık mutfağımızın bir köşesi hep kombucha kavanozlarına rezerve.

IMG_3276

Dolabımızdan da kefir ve kombu çayı eksik olmuyor artık.

“7 den 70 e” deyimi yetersiz kaldı bizim için. 18 aylık küçük torunumdan 85 yaşındaki anneme kadar bu lezzetli gıdaların müdavimleri hayli kalabalık evde.

Bu arada, kombucha ile ilgili araştırmalara hiç ara vermedim. İnternetteki genel geçer ve hepsi birbirinin aynı yazılardan çok yerli ve yabancı kaynaklardaki medikal siteleri ve yazıları takip etmeye çalışıyorum.

Tıp doktorları konuya genellikle çok temkinli yaklaşıyorlar. “Faydalı olabilir” cümlesinin dışında herhangi bir olumlama yapmıyorlar. Nedendir bilinmez ilaçlara gösterilen dikkat ve özen bu içeceğe gösterilmemiş.
Bilimsel çalışmalar yapılmamış. Dolayısı ile ellerinde bilimsel veri olmayan bilim adamları da net olarak “şunlara şunlara iyidir, için” diyemiyorlar.

Oysa, binlerce yıldır kullanıldığına dair iddialar var.
Neredeyse dünyanın her yerinde, bazıları farklı isimler altında kombucha üretiliyor ve içiliyor. Kullananların hangi sıkıntılarına iyi geldiğini paylaşmaları ile de uzun bir liste oluşmuş. İlgilenen için kaynak bol gerçekten.

Tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim, kombucha hazırlama işini çok ciddiye almak gerekiyor. Her adımda temizlik ve hijyen kurallarına dikkat etmek mühim.

IMG_3275

Eğer gerekli özen gösterilmezse mayanın ve çayın bozulması mümkün.

Bu da, faydalı bakteri üretip bünyemizi destekleyeceğiz derken aksine kendimize zarar verebileceğimiz anlamına gelir.

Bu endişe ile pastörize edilmişini alıp içmeyi ise hiç doğru bulmuyorum.

Pastörizasyon işlemi sırasında zararlı bakteriler ölüyor ya da etkisiz hale getiriliyorsa yararlı olanlar kalıyor mu?  Nasıl ki evde, çok kolay bozulabilen kemik suyu yapıyor, dondurup-çözdürüp kullanıyoruz, aynı onun gibi dikkatli çalışarak kombucha da hazırlayabiliriz.

Benim şimdiye kadar bozulan ya da küflenen çayım hiç olmadı.

Bildiğiniz gibi Kombucha; maya-şeker ve çayla yapılan fermente bir içecek.

Ben çay olarak organik siyah çayı tercih ediyorum. Şimdiye kadar da  kristal toz şeker kullanıyordum. Şeker konusunda içim hiç rahat değildi doğrusu. Bir yandan şekerin zararlarını öğrenip kaçınırken, öte yandan burada bardak bardak kullanmak hiç hoşuma gitmiyordu. Gerçi her ne kadar mayalanma süreci sonunda şekerin yapı taşlarına ayrıldığını ve artık zararlı olmadığını  iddia eden yazılar okusam da yine de içime sinmiyordu.

Geçen hafta kızımla yine bu konuyu konuşurken aklımıza geldi. Şeker fabrikaları ne zaman kuruldu?…peki 2 bin yıllık olduğu söylenen bu içecekte şeker yerine o zamanlar ne kullanılıyordu?…

Organik şeker kamışı şekeri kullansak mı? Aradık Türkiyede bulamadık. Yurt dışından getirtmek de hem zahmetli hem de stok ayarlaması yapmak zor.

Organik agave şurubu nasıl olur?

Organik bal?

Organik Hindistan cevizi şekeri?

Derken evdeki 2 malzeme ile hemen deneme yaptık bu akşam. Agave şurubu ve Hindistan cevizi şekeri. Çiçek balımız bitmiş. Kestane balının ise farklı aroması deneme sürecinde aklımızı karıştırır diye erteledik.

IMG_20170710_192032

Aynı partide normal toz şekerle de mayalama yaptık. Tadına bakarak toz şekerin klasik ölçüsündeki şeker oranını yakalamaya çalıştık ve not ettik. Şimdi heyecanla sonucu bekliyoruz. Tabii tek ölçümüz damak tadımız olacak. Ona göre organik çiçek balı ile de deneme yapacağız.

Bununla yetinecek miyiz?

Tabii ki hayır. Örneklerimizi analiz yaptırmayı düşünüyoruz. Bu analiz sırasında da uzun zamandır yine aklımızı kurcalayan alkolleşme oranına da baktırmayı düşünüyoruz.

Bu parti, ballı parti ve analiz partisi kombu çayları için ortalama 1.5 aya ihtiyacımız var.

Demek ki analiz sonuçlarını 2 ay sonra görebileceğiz ve elbette paylaşabileceğiz anlamına geliyor. Bu arada bol bol kombucha, kefir, turşu sirke…üretmeye ve yedirip içirmeye devam.

Unutmadan…

MUMİYO ve YAĞ ÇEKME ye de devam.

EKLEME:

Merak edenler için: Analizleri yaptırdık, hala da devam ediyoruz. En iyi sonuçları aldığımız toz şeker, fermentasyonu bitmiş içecekte 4 gr/100 ml çıktı. Alkol ise binde beşin altında. Yani alkolsüz içecekler” sınıfında.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir